Yazımın başlıca konusuna geçmeden önce böylesine büyük ve önemli bir maçta Türkiye ortalamasının üzerinde bir taraftar sayısına ulaşarak Torku Konyaspor’u yalnız bırakmayan büyük Torku Konyaspor taraftarına teşekkür etmek istiyorum. Bu maçta oynanan oyunu bu taraftarın kesinlikle hak etmediğini düşünüyorum. Evet taraftar sayısı iyiydi fakat bu stadın tamamının dolmama sebeplerinden birisinin hatta en büyüğünün oynanan bu oyun olduğunu düşünüyorum. Bu stada, bu taraftara böyle bir oyun yakışmıyor. Deplasmanda risk almadan oynanan oyunu anlıyorum ama iç saha maçlarında taraftar coşkusuna eşlik edecek bir takım görmek ister, kendi sahasına kapanan ve orta alanda top çeviren bir takım değil.
Maça beklendiği üzere konuk takım Galatasaray etkili başladı ve yeşil beyazlıların oyunu kendi sahasında kabul etmesi sebebiyle de golü erken buldu tabi bu Aykut Kocaman’ın bütün planlarını alt üst etti. Bu dakikadan sonra bastıran, gol bulma çabası içine giren bir Torku Konyaspor izlemek istedik ama risk almamak ve olası kontra ataklara sebebiyet vermemek amacıyla hakkıyla hücum edemedik. Birkaç cılız girişim ve şutlar haricinde rakip kaleyi abluka altına alamadık tam da bu dakikalarda Alban Meha çıktı ortaya. Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan, serbest vuruştan atmış olduğu golle birlikte yeşil beyazlılar beraberliği yakaladı. Bu gol beni bir yandan sevindirirken bir yandan da aklıma şu soruyu getirdi “Torku Konyaspor gol atabilmek için duran toplara fazlasıyla ihtiyaç duyan, alternatif bir yolla golü bulamayan bir takım mı olacak?” inşallah beni korkutan bu soruma ilerleyen haftalarda “evet” cevabı almam. Yeşil beyazlılar tam beraberliği yakaladık diye golün sevincini yaşayamadan kaleci Kaya’dan fahiş bir hata geldi ve Galatasaray şansının da yanında olmasıyla devreye üstünlükle gitti.
İkinci yarıda da değişmeyen bir oyun izlerken Galatasaray on kişi kaldı ve yeşil beyazlıların beraberliği bulacağını düşünmeye başladım ama Torku Konyaspor ne gol pozisyonuna giriyordu ne de dol sinyali veren bir oyun ortaya koyuyordu. İlerleyen dakikalarda Meha gene müthiş bir şut çıkardı fakat bu sefer de direk gole izin vermedi. Meha’nın ekstra performansı takımı biraz hareketlendirse de bu kısa çaplı alevlenmeyi söndüren gene yeşil beyazlı oyuncular oldu. Torku Konyasporlu oyuncular gol bulması gereken bir takımın yapmaması gereken saçma sapan faulleri yaparak hem oyunun sıkça durmasına neden oldular hem de Galatasaraylı oyunculara süreyi istedikleri gibi kullanma fırsatı verdiler ve maç tamamen yeşil beyazlıların elinden kaydı gitti. Galatasaray’ın sonradan bulduğu gollere gelecek olursak futbolda atamayana atarlar kuralı işledi ve usta bir ayak fırsatları geri tepmedi. Bundan sonra hiç değilse kendi sahasında hücumu düşünen bir Torku Konyaspor izlemek dileğiyle…