Olağanüstü dönemlerden geçiyoruz… Ülkemiz savaş hattında ve savaş tüm ülke sathına yayılmış halde…Bunun adı darbe değil, terör değil, kalkışma değil….Bu açıktan ve haince bir savaştır..Ve millet bu savaşı görmüştür, topyekun direnmektedir…Milletin devleti, ümmetin son kalesi yine millet eliyle korunmaktadır…Millet fedakarlığı ve gayreti her türlü takdirin fevkindedir..Millet oyunu bozmuştur…
Dünya haritalarının yeniden yazıldığı, ülkelerin parçalandığı, 200 devletin yakın gelecekte 1000 devlete çıkacağının açıkça ifade edildiği, atomize edilmiş şehir devletçiklerinin oluşturulmaya çalışıldığı bir dünyada, Türkiye birliğini koruma mücadelesi vermektedir. Emin olun ki Türkiye’nin birliğini koruması bölgesi için de son derece önemlidir. Türkiye bir olursa bölge için umut var demektir, ümmet için umut var demektir..
Darbe bu topraklarda her zaman korkulması gereken bir tehdittir. Maalesef ciddi bir darbe geleneği olan bir devletiz. Bu Osmanlı’dan gelen kökleri olan bir gelenektir. Ülkemizde her zaman darbe olabileceği ihtimalini göz önüne almamız gerektiği bu olaylara tekrar ispatlanmış oldu. Artık kimse çıkıp da 2016 yılında darbe mi olur, diye sormasın… Maalesef oluyormuş..
İstihbarat zaafları var mı? Eğer bir ülkede bir kısım asker darbe girişiminde bulunuyorsa burada istihbarat zaafı olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu zaaf ne aşamadadır, bunu tabiî ki yetkili merciler gerekli tahkikat sonrası tespit edeceklerdir. Benim naçizane bildiğim hiçbir darbe teşebbüsünün dış destek olmadan yapılamayacağı. Bu konu dikkate alınmalı ve bu dış destek ülkeye karşı elimizden geldiğince mücadele edilmelidir.
Darbeyi engelleyen faktörler nelerdir? İlk aklıma gelenler; öncelikle milletin meydanları doldurması ve darbeye karşı olduğunu açıkça ilan etmesidir. MHP lideri Bahçeli’nin ilk anda hükümetin yanında olduğunu açıklaması, CHP’nin gecikmeyle de olsa darbeye karşı olduğunu açıkça ilan etmesi, polis kuvvetlerinin darbeci/cuntacı askere karşı silahlı bir güç olarak denge kurması, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve benzeri sebepler sayılabilir.
Bu yaşananlar ne kadar üzücü olsa da inşallah ülkemiz ve milletimiz için hayra vesile olacaktır. Başta FETÖ olmak üzere darbeye katılan, destek veren, asker, bürokrat, işadamı hakkında gerekli işlemlerin yapılarak bundan sonraki aşamada ülkenin selameti tesis edilecektir. FETÖ hakkında Erdoğan’ın uyarılarının ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Bunların tamamının ötesinde asıl güzel olan bu milletin tüm eleştirilere rağmen can boğaza dayandığında bir millet olmanın gereklerini yerine getirebilmesi, tek vücut olabilmesidir. Bu birlik tüm tehlikeleri bertaraf etmeye yetecektir.