Geçtiğimiz sene sonlarında okul ders müfredatlarında düzenleme yapılmak üzere bir çalışma başlatıldı. Bu çalışmaya bireysel olarak katkıda bulunulduğu gibi bazı kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları da çalıştaylar düzenleyerek, bu çalıştayların sonunda çıkan çıktıları müfredat çalışmaları için veri olarak ilgili kurumlara sundular.
Müfredata katkıda bulunmak için çalıştay yapan bir sivil toplum kuruluşunun sekreteryasında görev aldım. Çalıştaya bu alanda çalışma yapan akademisyenler ve öğretmenler davet edildi ve kaydadeğer çıktılar elde edildi. Çalıştay sonunda bu veriler düzenlenerek bir dosya halinde ilgililere sunuldu.
Ne mi oldu?
Yenilenen müfredatta iletilen birçok maddeye karşı duyarsız kalındı. Herkesin fikrine açık olan bir çalışma yapıldı güya; amaç sadece herkesin gazını almaktan öteye geçemedi, belki de bu niyetle yapıldı.
Hepsini bir kenara bırakalım; yenilenen müfredatla hazırlanan kitaplar birer fiyasko!!!
Rezalet!!!
İhanet!!!
Yedinci sınıf sosyal bilgiler öğrenci çalışma kitabında yer alan metinler bir nesli eğitmek için değil, militan yetiştirmek için yazılmış olmalı!!!
“Basın Özgürlüğü” ve “Nükleere Hayır Mitingi” başlıkları altında yazılan metinler ve bu metinlere göre cevaplandırılmak üzere hazırlanan sorular… Tüm anne ve babaların çocuklarının kitaplarını incelemelerini tavsiye ediyorum.
Bu arada bu kitap öğrencilerden geri toplatıldı. En azından bir müdahale edildi, ama bu eylem, bu çalışmada görev alan hiç kimseyi aklamaz.
Hangi birini söyleyeyim; altıncı sınıf Türkçe kitabından bir sayfanın imha edilmesi mi diyeyim, Osmanlıyı küçük düşürücü söylemlerin yer almasını mı, dinî inançlarına göre giyinen insanları aşağılayıcı ifadeleri mi?
“Bilmem kaçıncı yüzyıldayız” laflarını bir kenara bırakalım; hala gericilik yapmak için elinden geleni ardına bırakmayan insanlar var.
Eee şimdi ne olacak? Yani bu kitaplar toplatılınca her şey düzeltilmiş mi olacak? Yok öyle dava!
Bu çalışmayı başlatan, yürüten, bu çalışma aşamalarında görev alan herkes sorgulanmalı, görevden alınmalı.
Bu kitapların yazılması için kitapları yazacak kişileri belirleyenler, dağılım yapanlar, ilgili bölümleri yazanlar, yazılan bu kitapları inceleyenler, onaylayanlar her biri sorgulanıp gereken yapılmalıdır!
Bu kabul edilebilir bir hata değil, bu alenen yapılan bir ihanettir!!!
Yetkili herkesi göreve davet ediyorum: Bu yapılanlar affedilemez, karşılıksız bırakılamaz.
Hiçbir anne ve baba çocuğunun bu tarz parçaların yer aldığı kitapları okumasını istemez. Çocukların akıllarını bulandırmaktan başka bir şey değil.
Bizler gençliğimizin objektif bakış açısına sahip olmaları için eğitimler verelim, onların fikrî ve kişisel gelişimi için çaba sarf edelim, birileri gelip bu yapılanları yıkmak için, hem de ders kitapları vasıtasıyla, çalışma yapsın, bizler de buna duyarsız kalalım. Yok böyle bir dünya!
“Eğitim” konusunda çok eksiğiz, bu eksikliklerin giderilmesinde yardımcı olacak deneyimli insanlarla çalışılmalı. Gedikleri büyütmek yerine onarmak gerekir. Bir çözüm üretelim, affedilmez yanlışlar yapanların işlerine son verelim. Koltuğunun hakkını verenleri töhmet altında bırakmayalım, hakkını veremeyenlerin de yerlerine yetkin kişileri getirelim.
Yara hepimizin yarası, hep birlikte iyileştirelim. Derdi bağcıyı dövmek olanlara yol verelim.