NOT ARTTIRIMI VE EKONOMİK GÜNDEMİMİZ

Atanur Pala

Son 10 gündür ekonomik ve  siyasi gündemimiz  oldukça yoğundu. İspanya ve Yunanistan’daki gelişmeler,  A.B.D Seçimleri vs.  derken  Fitch’in  piyasaların beklentisi doğ-Rultusunda  ülke notumuzu ‘’yatırım yapılabilir seviyeye Yükseltmesi, kış mevsimine girdiğimiz ve ekonomik aktivite- nin yavaşladığı şu günlerde moralimizi fazlası ile yükseltti. Fitch’in not artışının piyasalara olumlu etkisi hemen ken- dini gösterse de ülkeye gelmesi muhtemel sıcak paranın Ekonomiye etkisi bağlamında kafamız soru işaretleri ile Dolu iken,  önceki gün Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı’nın açıklamaları hepimizi rahatlattı. Birçok defa tecrübe ettiğimiz üzere  sıcak para, bizim gibi Cari açıkla büyüme modeli ile büyümek durumunda olan ülkeler İçin açığı finanse etme anlamında bir noktaya kadar gereklidir. Ancak dozu ayarlanamadığında ise bütün kazanımları bir
Anda yok edebilir. Ülkemizin notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılması İle birlikte piyasalara 1-2 yıl içinde 25-30 milyar usd civarında Bir sıcak para bekleniyor. Merkez Bankası rezervlerimizin 115 Milyar usd civarında dolaştığını düşündüğümüzde gelmesi Muhtemel rakamın önemi daha bir belirginleşiyor. Söz konusu Sermaye girişi en önemli etkisini kuşkusuz döviz fiyatında  Gösterecektir. Bu girişle birlikte ülkede TL nin değerinin yükselerek Dövizin fiyatının düşmesi muhtemeldir. Düşen döviz fiyatı Ucuz ithalat anlamına geleceği için ihracat rakamlarımız düşerken İthalatımız da artacaktır. Neticede cari açığı finanse ederek sorunun Çözümü gibi görünen sıcak para, açığın daha da büyümesine yol
 

Açacağı için  aynı zamanda nedeni de olmakta. Bu durum, çok defa yaşadığımız kısır döngüye tekrar geri dönüş Yapmamız anlamına gelecektir. Zihnimiz, malum kısır döngünün girdaplarında Dönüp dururken önceki gün Merkez Bankası Başkanımız Erdem Başcı, Anadolu Ajansı’nın toplantısında   içimizi rahatlatan,
 

Zihnimizdeki soru işaretlerini ortadan kaldıran bir açıklama yaptı. Önemli tespitlerde bulunan Erdem Başcı açıklamasında; Toplam kredilerin GSMH’ya oranının %55 ler seviyesinde olduğunu, 2013’te kredi genişlemesinin %13-15 ler bandında gerçekleşmesinin Muhtemel olduğunu, daha fazla bir genişlemenin risk oluşturacağını, Türkiye’de mevduatın vadesinin hala çok kısa olduğunu ve uzun vadeli Mevduata daha düşük stopaj uygulamasının gündemlerine gelebileceğini, Ülkede artan tüketime karşı, tasarrufların arttırılması gerektiğini belirterek bireysel Emeklilik Sistemini önemsediklerini, İhracatın arttırılmasının ülkenin büyüme hedefi açısından çok çok önemli Olduğunu vurgularken; Yukarıda ifade ettiğimiz çekincelerimizi ve kafamızdaki soru işaretlerini  giderici  asıl önemli bulduğumuz açıklamasını yaptı; Başcı ihracatın önemini vurgularken değerli TL’na müsade etmeyecek- Lerini ve gerekirse müdahelede bulunacaklarını,  ekonominin tekrar Bir kısır döngü içine girmesinin ciddi zararlara yol açacağını, buna izin
Vermeyeceklerini kesin bir dille ifade etmiş oldu. Faiz indirimi için de sinyal veren Başcı, bu açıklaması ile de yüreklere
su serpmiş oldu.