“Olmayanın vardır bir sebebi” diyoruz alınıyorlar… Haklılar ama, bende alınırdım…
Bir seçim kaybedildi diye, liderlerin ve kadrolarının değişmesinden yana da değilim ancak, girdiğiniz hiçbir seçimde değil kazanmak, oyunuzu bile artıramıyorsanız, oturup düşünmekte fayda var… Neyle izah edilir iyi biliyorum ama, söyleyemiyorum…
Her neyse…
“Gurban olduğum Rabbım, kadın erkek nüfusu oranını ayarladığı gibi birimizin oy oranını yüzde yirmi beşe, diğerimizin de yüzde on beşe ayarlayıvırmış, hikmetinden sual olunmaz” kaderciliğinden farkı yok muhalefetin tavrının…
Haksız da sayılmazlar aslında… Ne iniyor ne çıkıyorlar… Tüm kainatı bir matematiksel düzen içinde yaratan ve yürüten Allah-ü Teala Hazretleri, CHP başta olmak üzere Türk muhalefetini de bu bilindik matematiksel oranda halk etmiş sanki…
Bunun dışına çıkamazlar mı? Elbet çıkabilirler, biz buna da “mucize” diyoruz, zaten…
Son 13 yıla damgasını vuran Ak Parti, en üst yöneticisinden en alt tabanına kadar canhıraş çalışırken birilerinin muhalefeti Haziranda seçim olduğunu hatırlatmasında fayda var… Ancak, O ben olmayacağım…
…..
Şu anket işini de, artık bırakmak gerek…
Batı’dan gelen –soğuk hava dalgaları dahil- hiçbir şeyin yararımıza olmadığı gibi buda yararsız…
“Halkımın, en çok bana oy verebilme ihtimalini sevdim” düşüncesindeki siyasetçinin, şans oyunları misali, alması muhtemel oy oranını üç aşağı beş yukarı tahmin edebilme olasılığından başka bir şey değil bu iş…
(Nasıl bir cümleyse, muhalefetimiz gibi, kendimde anlamadım, silmeye de kıyamadım…)
Öyle olmasaydı, çıkan anketler aklı başında insanlar tarafından değerlendirilir proje üretilirdi… CHP ile MHP’nin bu konuda en ufak bir gayreti var mı?
Adamların oy oranını artırmak için yaptığı bir tek icraat, reklam, tanıtım, kendini ifade etme gayreti vs. vs. herhangi bir şey yaptığını gören duyan, bilen var mı?
Yapılan anketlerden ders çıkarıp, Biz şu bölgelerde şu hataları yapıyoruz, şu adaylarla şu yoldan gidersek biz bu işi kotarırız diyen bir muhalefeti göreniniz var mı?
Yenileceği baştan belli boksör gibi çıkıyorlar ringe… Sadece karşıdakinin hata yapma ihtimali üzerinden yapılan bu siyasetle, değil iktidar, muhalefet bile olunmaz da, o konumun adını bilmiyorum…
Şimdi anket yaptırmanın, yapılan anketi bilmenin bir anlamı var mı?
Boşu boşuna gündemi ve koltukları meşgul etmeyin…
Ben açıklıyorum seçim sonuçlarını; CHP ve MHP yine muhalefette kalacaklar, HDP seçime parti olarak girerse barajı bile aşamayacak…
Yani araba reklamındaki falcılık gibi anketörlük…
‘Kalk gidelim ey halkım, n’olacağıdı ya?’
Konya Stadyumu Sincan’a yapılaydı, iyiydi!
Şehrin en ters yerinden Stadyuma nasıl ve kaç saatte gelinir diye başlayıp tartışmayı mantıksız bir noktadan başlatmak istemiyorum. Aracınızla gitmeye kalkışsanız bölgeye giriş ve çıkışınız trafik yoğunluğundan dolayı bir saat on beş dakika, dolmuşla gideyim deseniz yoğunluktan binemediğinizi de varsayarsanız 1 buçuk saat, dolmuşa binemediniz tramvayla otogarda ineyim yürüyeyim diyenler 1 saat 45 dakika, Belediye Otobüsüne ise süre sınırlaması yapmanın gereği var mı? bilmiyorum…
Eğer Konya stadyumunu Hızlı Tren güzergahı üzerinde Polatlı ya da Sincan’a yapılsaydı, bir saatte maça yetişir, trafik yoğunluğu, park sıkıntısı gibi birçok sorun yaşamazdık…
Şaka, şaka… Olur mu? öyle şey, gayet güzel ve müthiş bir yatırım. Memnunuz... Ayrıca tüm sorunların önümüzdeki dönemde çözüleceğine de eminiz…
Ancak yine de sorunlar çözülene kadar Polatlı ya da Sincan’a taşınmakta fayda var diye düşünüyorum…
Yüksek Kaliteli Hava… !
Konya’nın hava kalitesi yükselmiş. Diyor ya ‘halk hikayesinde’; Sen ya hiç dayak yemedin, ya da sayı saymayı bilmiyorsun diye… Havamız kaliteli diyenler, ya hiç dışarı çıkmıyorlar, ya da hiç kaliteli hava görmemişler…
Havadan kasıtları ‘artizlik’ değilse şayet…
Havanızı sevsinler…