Ekim ayı bir ateş düştü yüreğimize birlikte ağladık kimi zaman yumruğumuzu sıktık.
Birşey yapamamanın siniri kemirdi ruhumuzu .ihanetleri yaşadık sonra , ardı arkası kesilmeyen ayak oyunları ile üzüldük ..
Olamaz dedik.
Dost hançerlemez dedik ama oldu. Her şeyin mubah olduğunu söyleyen adamlar çıktı sahneye ....
Yalanlar ile söylediler türkülerini
Sonra nisadan masadan kasadan geldiler nefsin kalbine ..yalanlar dizdiler üstüne
Sonra Ekimi zehir ettiler. Baktılar yaktılar ve yıktılar
Oysa ekim adı üstünde, bir bahar müjdesini taşırdı beraberinde
Bizi son ve sararmaya başlayan yaprakları düşündürürdü. ‘
Bilemezler ki her hüznün sonu sıkıntının sonu bahardı. ...
Bilemezler ki her zafer çileyle gelirdi Çiçekler açardı yedi iklim.
Bilemezler ki kırlarda ve baharlarda boy verecek nice nice çiçek de, Ekim yağmurlarıyla birlikte, bu ayda tohumunu veya soğanını çatlatıp filiz verirdi.
ilkiyle ve sonuyla, baharı bize hatırlatan ayda yeni müjdeler alacağız her dem çiçekler dereceğiz İnşaallah.
Nadas’a çekilen bukalemunlar kaçaçak ve bu gonca güllerde gezemeyecek. Boynu bükük ve mahçup duruş fayda vermeyecek ve o renk değiştirmeye devam edecek... sonbaharlarda.
Vel hasıl canlar bize sabırla, sebatla ve ümitle yaşamak düşecek yine. ..Alnı açık başı dik koşarken dikenli yollarda ..Timsah gözyaşı dökenler göreceğiz.Bin yüzlü sahte sözlü olanlar olacak yanibaşımızda.
Ve biz bunun hep farkında olacağız.
Kalın efendim sağlıcakla