Nereye gidiyoruz?

Gülşen Yılmaz
İnsanların kıymeti gündemin yoğunluğuna göre şekil değiştiriyormuş ben bunu anladım.
 
Bu da nereden çıktı diyeceksiniz.
 
Bir öğretmen, Necmeddin Kuyucu…
 
Müdür yardımcılığı yaptığı Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki okulda, öğrencisi tarafından defalarca bıçaklanarak katledildi.
 
Fakat gündem malum yoğun. Seçimin ertesi. Herkes kimin ne kadar oy aldığının, hangi partinin galip geleceğinin peşinde…
 
Hal böyle olunca Necmettin öğretmenin cinayete kurban gitmesi, hem de öldürenin kendi öğrencisi olması kimseyi alakadar etmedi sanırım. Geçersiz oy kadar kıymeti olmadı bu meselenin.
 
Ancak bilinmeli ki bu tarz işlenen cinayetlerin sayısı o kadar çok arttı ki. Artık bu mevzu dünün, bugünün değil yarının konusu oldu. İncelenmesi, üzerine gidilmesi gerek!
 
Böyle giderse kimsenin ilgilenmediği bu cinayetler ilerde hepimizin vebalini alacağı olaylara dönüşecek.
 
Abartıyorsun demeyin!
 
Bu çocuklar neden ceplerinde bıçaklarla, ellerinde silahlarla geziyor. Neden ilk tercihleri karşılarındaki sevmedikleri insanları öldürmek oluyor. Çözüm üretmek yerine infaz etmeyi tercih etmelerinin altında yatan neden ne?
 
Gençlerimizi kaybediyoruz.
 
Siz haber kanallarında seçimin nabzını tutarken, izlenmedik açık oturum bırakmazken, çocuğunuz tercihini vurmalı kırmalı dizilerden yana kullanıyor. İdolleri bu dizilerdeki ağır abiler, ağır ablalar oluyor. O dizilerde normalleştirilen ‘Beğenmediğin insanın kafasına sık’ taktiği onlara o kadar hoş geliyor ki ilk fırsatta aynısını denemek için tabiri caizse sabırsızlanıyorlar.
 
İnanın başka türlüsünü kafa yorup bulamıyorum. Ben şahsen bir insanı öldürmek şöyle dursun, aklımın ucundan geçiremem. Ama bakıyorum da yeni jenerasyonun ağzında hep bir; “Seni öldürürüm” cümlesi var. Resmen dillerine pelesenk olmuş.
 
“Okuldayız, güvendeyiz” diye paylaşım yapan bir öğretmene kıymak nasıl bir ruh halinin ürünüdür.
 
Bu çocuklar birini öldürebilecek ruh halinin eşiğine getiren nedir? “Neden öldürdün öğretmenini?” diye sorulduğu zaman; “Hatırlamıyorum” diyerek cevap veren çocuğun akıbetini inanın üzülerek bekliyorum.
 
Çocuklarımız siz daha önemli işlerle(!) uğraşırken kendilerine başka yollar çiziyorlar. Ve en fenası da bu çizdikleri yollar onları göz göre göre felakete sürüklüyor.
 
Cehaleti ortadan kaldırmaya çalışan öğretmenlerimize, aileler de destek vermeli diye düşünüyorum. Sadece okulda veya sadece evde verilen eğitimle çocuk yarım kalır. Yeni hayata atılan bir çocuğun ruhen hayatında hiçbir boşluk bırakmamak gerekir ki bulduğu ilk fırsatta o boşlukları kendi doğru bildiği yanlışlarla doldurmasın.
 
Öyle ki öğretmenlerimiz de aşkla yaptıkları mesleklerine korkarak gelmesinler. Çocukların ceplerinde bıçak yerine kalem olsun istiyorum. Lütfen aileler bu konuda daha duyarlı olsun. Ve şu televizyonlarda örnek teşkil eden figürleri RTÜK artık ortadan kaldırsın!