Neresinden tutarsan tut - Mızrak çuvala sığmıyor

Tarık Ziyad

Neresinden tutarsanız tutun. Mızrak çuvala sığmıyor. Testiye suyu ne kadar doldurursanız doldurun. Altı delik olduktan sonra faydası yok.

Giden gidiyor, duran yok, durduran yok.

Şu birkaç gün içinde o kadar çok şey yaşadık ve gördük ki, deyim yerindeyse hafsalamız duman attı.

Amerika başkanından tutun da, Ali Babacana, oradan sağa vurun; Garo Paylan’a, düz devam edin Osman Kavala’ya, Karşıya geçin Özgür Özel’e.

Anlayacağınız dostlar, gündem trafik levhaları gibi. 

Mesela Gazi Meclisimizi ve milletimizi derinden yaralayan en önemli hadise:

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan’ın Cuma günü Sözde “Ermeni Soykırımı’nın tanınması, faillerinin isimlerinin kamusal alandan kaldırılması” başlıklı kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verdi. 

Sunmuş olduğu bu teklifle Türkiye’nin tüm katmanlarına hakaret ettiğini rahatlıkla dile getirebiliriz. 

Buradan şunu anlıyoruz ki içinde biriktirip büyüttüğü bir düşmanlık söz konusu.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ermeni çetelerinin yaptığı mezalimi, katliamı çok biliyoruz. Nice kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız…

Hatta bu yaşananları Garo Paylan da bilmesine rağmen neden bu tasarı?

Ben söyleyeyim dostlar. Dünya siyaset arenasında güçlenen Türkiye’nin itibarsızlaştırılması, ataları olan Ermenilere şirin görünme çabası. Dahası var da dilim hicap ediyor. 

Söylenecek çok fazla bir şey yok. Hadise bu kadar basit.

Şunu açıkça ifade etmeliyim ki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin yatacak yeri de yok. Parti içerisinde Sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıyan Milletvekilleri ve İl Başkanları var.

Ve parti liderleri maalesef bu duruma ses çıkartmıyor. Adeta izin veriyor.

Sezgin Tanrıkulu ve Canan Kaftancıoğlu alenen Türkiye düşmanlığı sergiliyor.

Kitabın ortasından konuşacak olursam, Osmanlı Devletine ihanet ederek, Türk, Kürt, Çerkez demeden dönemin terörü olan ermeni Taşnak çetelerini aklamaya çalışan Garo Paylan, Sezgin Tanrıkulu, sağ kesimden olup sırf oy devşirebilmek için ermeni güzellemesi yapan Ali Babacan derhal yargılanmalıdır.

*****

Bir de Osman Kavala’nın müebbet yemesini hazmedemeyen, içine sindiremeyen, bir mafya vari eda ve tavırlarla kabadayılık taslayan Özgür özel çıktı.

Utanmadan, sıkılmadan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanını alenen tehdit ediyor.

“Sen kimsin? Hadsiz, terbiyesiz” demezler mi adama… Neler neler dediler sosyal medyada. Ama şunu açıkça ifade etmek gerekirse:

Sezgin Tanrıkulu gibi çakma ulusalcıyı, Sözde Ermeni soykırımı iftirası atan adamı yanına alarak gazetecilerin karşısına geçip hönküre hönküre tehdit edip salyalarını akıtıyorsa bunun tek çıkarımı, karşılığı vardır:

Bu tehdit sadece cumhurbaşkanımız için değil, cumhurbaşkanımızı seçenler için de geçerli. Tarihleri boyunca gram faydaları olmayanlar bugün başa geçerlerse vay ülkemizin haline.

Başarısız belediyeciliklerini geçtim. Belediyeleri nasıl yönetiyorlarsa ülkeyi de öyle yönetirler. Ondan yana sıkıntımız yok. Tanıyoruz onları.

Asıl sıkıntı Sözde Ermeni Soykırımı meselelerine ses çıkarmamaları, Terör örgütleriyle birlikte olmaları, mandacılığı benimseyip ülkemizi dışa şikayet etmeleri.

Var mı daha ötesi… O yüzden Rabbim bizleri bu zihniyetten muhafaza buyursun

Satır Arası Bizden Olsun…