Nereden nereye Karatay…

Seyfullah Koyuncu
İsmil Termal Tatil Köyü’nde Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın 2020 yılı değerlendirme toplantısına katıldık.
 
“İsfahan’dan çıktım, çektim besmele! Hamd-ü senalar olsun geldim İsmil’e.”
 
Hz. Mevlana’nın, Anadolu’yu geçerken göç güzergahında konakladığı İsmil için söylediği bu beyit şimdi çok daha büyük anlamlar kazanmış.
 
İsmil’deki muhteşem tesislere ben ilk defa gittim. Gerçekten Konya’ya yakışır devasa bir tatil köyü yapmışlar. İsmil’in önceki hali ile şuanki hali arasında dağlar kadar fark var.
 
Başkan Kılca’nın verdiği bilgiye göre özellikle hafta sonu tatillerinde boş oda bulmak neredeyse imkansızmış. Konyalıların bu ilgisi karşısında çok mutlu olmuşlar. Kılca, buradan yola çıkarak da yeni bir yatırımın daha müjdesini verdi.
 
İsmil'e 120 yataklı yeni bir otel inşa edilecek. Bu otelde yüzme havuzu ve aquapark gibi farklı imkanlar da yer alacak. Kaplıca için Afyon’a, aquapark için Antalya’ya gitmeye gerek kalmayacak yani.
 
Şimdiden söyleyeyim, bu yatırım da karşılığını rahatlıkla bulur. Konyalıların çok ilgi göstereceğinden eminim. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
 
O ANLATTI BEN DÜŞÜNDÜM, BEN DÜŞÜNDÜM O ANLATTI
 
2020 yılı değerlendirme toplantısı ile ilgili olarak ilk söyleyeceğim şey, çok güzel bir hazırlık yapılmış. Teknoloji kullanımı, hazırlanan görseller, kısa filmler çok iyiydi. Başkanın ekibi iyi çalışmış. Tek eleştirim, biraz daha kısıtlı misafir ağırlanabilse daha güvenli bir ortam oluşurdu.
 
Başkan Kılca 1 saat 15 dakikalık bir sunum gerçekleştirdi. Eğer vakit sıkıntısı olmasa anlatacağı daha çok şey vardı, soru cevap kısmında bunu net olarak gördüm. Meslektaşlarımız soru sordukça o yeni bir şeyler daha ekledi.
 
Başkan birçok yatırımdan bahsetti elbette. O anlatırken ben düşündüm, ben düşünürken o anlattı.
 
Çocukluk yıllarım aklıma geldi…
 
90’lı yılların başından itibaren Araplar, Yediler ve Keçeciler Mahallelerinin arasında mekik dokuduk. Ömrüm Karatay’ın sokaklarında geçti diyebilirim. Karatay’ın en sadık müdavimlerinden biri sayılırım o yüzden. Babamın ilkokul yıllarımda aldığı Bemex (BMX) bisikletle Karatay’ın gezilmedik yerini bırakmamışımdır.
 
Telefon yok, bilgisayar yok, internet yok… Tek eğlencemiz futboldu. Her gün okuldan sonra mahalle maçları yapardık. Ben solaktım, iyi bir golcüydüm aynı zamanda. Dizlerimiz yara bere içindeydi ama çocukluğumuzu yaşıyorduk. Kendi aramızda şampiyonalar düzenlerdik. Çok yetenekli çocuklardık. Ama ne elimizden tutan oldu ne de top oynayacağımız arsa kaldı zamanla…
 
Müteahhit amcalar koca koca binalar dikti oralara. Çocukları, gençleri, mahalle maçlarını düşünen hiç kimse olmadı. Ne arsa kaldı ne de mahalle takımları.
 
Sonra herkes eve kapandı. Kimi pabci (Pubg) oynadı, kimisi de Youtuber oldu çıktı. Ne takım ruhu kaldı ne mahalle dayanışması… Herkes kendi primini yapmanın peşine düştü.
 
Başkan Kılca’nın şöyle kısaca bir anlatıp geçtiği Karatay Spor Okulları, Karatay’da bulunan okullara yapımına başlanan halı sahalar, mahallelerin arasında inşa edilmeye başlanan yeşil kuşak parkları gibi yatırımlar bana bunları düşündürdü.
 
Gençlere yönelik projeler, spora yönelik yatırımlar, geçmişle geleceği buluşturan projeler benim için çok değerli.
 
KARATAY’IN VİZYONU HİÇ BU KADAR GENİŞ OLMAMIŞTI
 
Açık söyleyeyim; asfalt, kentsel dönüşüm, ulaşım gibi temel belediyecilik hizmetleri ile yetinip standardın üzerine çıkmayan belediye başkanlarının siyasi geleceğinin de çok parlak olmayacağını hepimiz her defasında görüyoruz.
 
Hem başarı basamaklarını tırmanmak için hem de işini hakkıyla yapmak için sıra dışı projeler üreten, iz bırakan isim olmak şart. Başkan Kılca’yı da sıra dışı projeler üretmek için çok hazırlıklı gördüm. O sebeple de bir Karatay müdavimi olarak mutlu oldum.
 
Nereden nereye… Ufkunu geniş tuttuğu ve Karatay’ın vizyonunu hiç görmediğim kadar büyüttüğü için Başkan Kılca’ya teşekkür ediyorum…