Nerde o eski bayramlar?

İsmail Koç

Herkesin dilinde “Nerde o eski bayramalar” sözü. Genci yaşlısı eski bayramları arar. O eski bayramlar aranırken çoğu zaman o eski insanların kalıp kalmadığını sorgulamayız. Evet, o eski insanlar artık kalmadı. Osmanlının torunları olarak bizler de bazı değerlerimizden uzaklaştık. Doğal olarak da o eski ramazanlar yaşanmaz oldu.

Ramazan Bayramları artık Sıla-i Rahim yapıp eş dost akraba ziyaretlerinin yapıldığı zamanlar olmaktan çıktı. Bayramlara artık tatil gözüyle bakıyor, aylar öncesinden tatil mekânlarında rezervasyonlar yaptırıyoruz.

Bayram nedir? Ne için vardır?

Bayram nedir sorusuna birçok cevap verilebilir ancak bayram ne değildir sorusunun cevabı basittir. Bayram tatil değildir!

Değerlerimizi kaybettikçe bayramları tatil olarak görmeye başladık. Muhafazakâr olarak nitelendirilen kesimler bile bu yanlışın içinde…

Bayram senettir. Ramazan boyunca kazandığımız manevi derinliği, 11 ay boyunca sürdürme yemini. Yemin edenlerin ve bu yemine riayet edenlerin bayramı mübarek olsun.

O eski bayramların tadını alamayışımızın bir başka nedeni de İslam âlemi arasındaki bir birlik ve beraberliğin olmayışı değil mi?

Bu sene de Bayramı farklı ülkeler farklı tarihlerde karşıladı. Hangi kesimin tarihinin doğru olduğunu bilmem ancak bildiğim tek şey Müslümanları hiçbir zaman tek bir yumruk olamıyor.

 Daha ramazanın başlangıcını ve bayramları bile aynı zamanlarda kutlayamazken kimse İslam Birliğinden bahsetmesin.

Terör çirkin yüzünü son olarak kutsal toraklarda gösterdi. Medine Mescid-i Nebevi’de canlı bomba saldırısı düzenlendi. Terör nerede olursa olsun kötü ve kabul edilemez ancak İslam âlemi için son derece önemli olan kutsal topraklarda böyle bir saldırının olması dünyadaki tüm Müslümanları derinden yaraladı.

Bir de olayın mübarek arife günü yaşanması daha da üzücü oldu. Müşrikler bile haram aylarda savaşmazdı. Bu terörün ne kadar lanet edilesi bir şey olduğunun da bir kanıtı işte…

Atalarımız ise bu bölgeye büyük önem ve itina göstermiş üzerine titremişti. Şöyle ki II. Abdülhamit Hicaz Demiryolu projesinde “Raylara keçe döşeyin. Peygamberimizin ruhaniyetini rahatsız etmeyin” talimatını vermiştir. Çalışmalar süresince bölgede sesiz lokomotifler kullanılmaya özen gösterildi.

Nereden nerelere geldik. Peygamberimizin ruhaniyeti zarar görmesin diye raylara keçe döşeten bir nesilden şimdiki nesile…

O yüzden nerde o eski Bayramlar demek için o eski Bayramlardaki insanların yaşayışlarını ve hassasiyetlerini anlamak gerek.

Üstad Necip Fazıl’ın da dediği gibi namaz camiden çıkınca, Hac Mekke'den dönünce, oruç ramazan bitince başlarmış. Ramazan ayı ülkemize ve İslam âlemine hayırlar getirsin inşallah…