* Geçici işler ile çok uğraşmaktan kalıcı bir eser bırakamadık. Kalıcı eser derken 100 yıllık işlerden bahsetmiyorum en azından 20 yıllık dayanım bile olmadı. Kırık camlar teorisi gibi her şey üst üste geliyor. Herkes her şeyi biliyor ama icraata gelince hiç kimse ne yapacağını bilmiyor. Sorumlu kimdir diye sorduklarımın çoğu, halk sorumlu diyor. Bence tam tersi halk, masum, yetkili gözüken herkes sorumlu bu saçma durumdan. Halk algıyla uğraşıyor. Her hafta 3 gündemi kaldıramıyoruz. Bu kadar zor bir ülke olmamalıyız. 3-5 Kendini bir şey zannedenlere hizmet ediyor gibiyiz. Bunlar kendilerini konumlarında çok önemli zanneden krallar.
** Bilmediğimi öğrenirim, bu hafta öğrendiğim tam da zamanımıza uygun bir durum.
Osmanlı'nın, en uzun süre tahtta kalan padişahı. 46 Yıl. Kanuni Sultan Süleyman. Hükümdar olduğu devir, devletin en kudretli dönemleridir. Basireti, aklı, öngörü ve tedbiri, asla elden bırakmaz. Acaba, günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı endişesi, her an aklındadır. Devletin izzet ve azameti, erişilen güç ve hükmettiği geniş coğrafya onu rehavete sürüklemez. Sürekli düşünür, taşınır, sorar, araştırır ve dönemin bilgeleriyle istişarelerde bulunur. Bir gün Yahya Efendi'ye bir pusula yazar ve gönderir. Pusulada; Sen, ilmiyle amel eden bilge birisin… Bizi de aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları'nın akıbeti nasıl olur?
Bir gün izmihlale yıkılma uğrar mı? diye yazar. Pusulayı okuyan Yahya Efendi aynı kâğıdın arkasına; Neme lazım be Sultanım! Yazar ve geri gönderir. Bu cevabı hayretle okuyan Sultan Süleyman, bir mana veremez. Hatta çok da bozulur. Nihayet kalkar, Yahya Efendi'nin Beşiktaş'taki dergâhına gelir ve der ki: Aşk olsun ağabey!..
Sana çok önemli ve kritik bir konuda fikir sordum. Sen ise ciddiye almayıp geçiştirdin. Cevap bile vermedin… Yahya Efendi şöyle bir bakar:
– Sultanım, sizin sorunuzu ciddiye almamak mümkün mi?
Ben sorunuz üzerinde iyice düşündüm ve kanaatimi size açıkça arz ettim.
Sultan Süleyman;
– Sadece Neme lazım be Sultanım demişsin.
Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi.
Herhangi bir cevap yoktu, kâğıtta…
Bunun üzerine, Yahya Efendi şu müthiş açıklamasını yapar:
Sultanım, Aslında, aradığın cevap oydu;
Bir yerde zulüm yayılırsa, Haksızlık şayi olursa,
Sonra, koyunları kurtlar değil çobanlar yerse,
Bilenler de bunu söylemeyip susarsa,
Fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkarsa,
Bunu da taşlardan başka kimse işitmezse,
Herkes, sadece ben derse,
Ve tüm bunları görüp, işitenler, Neme lazım be… derse; İşte o zaman, devletin sonu gelir, Osmanlı yıkılır…
***Âdâb-ı muâşeret ders olarak müfredata girdi. Yetkili, etkili yöneticiler bu dersi almalı. Halkımız tik tokcu olmasın diye söylüyorlar. Koskoca padişah Kanuni, Yahya Efendi ile nasıl konuşuyormuş okusunlar. Dönemimizde kim kiminle nasıl konuşacağını bilmiyor ortalama 400 kelimeyle konuşuyoruz. Pisa gibi testlerden anlaşıldığı üzere okuduğumuzu anlamıyoruz. Anlamadığımız için de şiddet ve legal olamayan her yol çoğuna mübah gibi geliyor. Yazdığımızı düzgün kelimelerle yazmıyoruz. Her konuyu bilmek zorunda mıyız, değiliz. Yetkililer yetkilerini keyif üzerine kullanırken biz her şartta yaşamımızı idame ettiriyoruz. Konfor alanında olanlar konforlarının biteceğini bilmeliler. Gazze’de öldürülen insanların sayısı 25.000’i buldu. Bunların 10.000’i çocuk. Amerika, kocaman bir cephanelik yığmış, namlular Türkiye’ye çevrili. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor, hayat pahalılığı tam gaz devam ediyor. Emeği ile çalışanlar ayın sonunu zor getiriyor. Emekli maaşları ise daha ayın başında buhar oluyor. Esnaf ve Kobilerin satışları hızla düşüyor, kredi faizleri almış başını yürümüş, kimse yeni yatırım yapmıyor. Gün geçmesin ki kara para aklayan, vatandaş tokatlayan bir şebeke daha ortaya çıkmasın. Bunlar güncel ve gerçek sorunlarımız. Biz 3 gündür futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Kulüp başkanı hakeme yumruk atmış. Ne kadar ahlak dışı bir davranış değil mi? Türkiye’de futbolun başka yanları çok mu ahlaklı. Baştan ayağa pisliğe batmış, her türlü rezilliğin adamlık diye algı yapılan endüstriden söz ediyoruz. Hakeme yumruk atılır mıymış? Paranın bu kadar önemli olan bir alanda, dua edelim daha beteri olmasın.