Rusya’nın besleyip büyüttüğü Wagner adlı katil sürüsü sahibine başkaldırınca Türkiye’deki Rusya severler de bir anda adeta Putin’in Çeçenistan’daki kuklası Kadirov’a dönüşüverdiler.
Bir ara “İran düşerse Türkiye düşer,” söylemi ülkemizde hayli yaygındı.
Benzer bir söylem son günlerde Rusya için de dile getirilir oldu.
Bazıları neredeyse Wagner’e karşı Putin’i savunmak üzere Rusya’ya gidecek.
Oysa ABD’nin ve diğer Batı ülkelerinin yaptıklarına kızmak Rusya’yı ve Putin’i savunmayı gerektirmez.
Wagner’in ilerlemesi karşısında Moskova’ya giden yollarda hendek kazacak kadar zaaf gösteren ve kibrini bir kenara bırakıp paramiliter örgütün lideriyle anlaşma yapan Putin, dünyanın gözü ve kulağı Rusya’daki krizdeyken Kuzey Suriye’de yine sivil katliamı yaptı.
Rus uçaklarının İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde yer alan Cisru’ş-Şuğur ilçe merkezindeki sebze haline düzenlediği saldırıda en az 10 kişi hayatını kaybetti ve 30 civarında kişi de yaralandı.
Ukrayna’ya ve hatta Wagner’e bir şey yapamayan katil Putin öfkesini masum Müslümanlardan çıkardı.
Devletlerarası ilişkiler gereği Türkiye’nin İran’la, Rusya’yla, Amerika’yla, İsrail’le ilişkilerinin olması bizi söz konusu ülkelerin yanlışlarını savunmaya sevk etmemeli.
İran’ın PKK’ya ve Suriye rejimine desteği, Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ın yanında durduğu, Türkiye’yi karayoluyla Orta Asya’daki Türk cumhuriyetlerine bağlayacak Zengezur Koridoru’nu engellemek için Azerbaycan’ı tehdit ettiği ve elinden geleni ardına koymadığı unutulmamalı.
Türkiye’nin İsrail’le diplomatik ilişkilerinin olması tarihi Filistin topraklarındaki işgalin bir karışını dahi meşru kabul etmemizi sağlayamaz.
Amerika’nın Türkiye üzerindeki oyunlarının farkındayız ve reddediyoruz.
Çin ile ilişkilerimiz sebebiyle Pekin’in Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı zulmü görmezden gelemeyiz.
Aynı şey Rusya için de geçerli.
Putin, Suriye’de ve Libya’da Müslüman kanı döken bir katil.
İdlib’de 34 askerimizin Rus ordusunun haince gerçekleştirdiği hava saldırısında şehit olduğunu unutmadık / unutamayız.
Türkiye’nin dimdik ayakta kalması ve bekası kendisine bağlı.
Dışarıdan empoze edilen asılsız denklemlere kanıp kimsenin yanlış politikalarını savunacak ve düşmanlıklarına göz yumacak değiliz.
O ülkelerde de hiç kimsenin “Türkiye düşerse İran düşer”, “Türkiye düşerse Rusya düşer” dediğini duymadık.
Bilakis biz Türk cumhuriyetleri üzerindeki Rusya etkisinin azalmasından ve Türk dünyasının daha güçlü bir şekilde birleşmesinden yanayız.
İran’ın da Rusya’nın da bu hedefimizden rahatsız olduğunun farkındayız.
Türkiye Rusya’nın Kırım’ı ilhakını tanımadığı gibi Kiev’i işgal girişimini de reddediyor ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyor.
Ukrayna’yla savunma sanayi konusunda ciddi işbirliğimiz var.
Rusya’nın Karadeniz’deki gücünün artması ve Ukrayna sahillerini işgal etmesi Türkiye’nin aleyhine.
Bilakis Rusya’nın iç çatışma sebebiyle gücünün zayıflaması birçok konuda Türkiye’nin elini rahatlatır ve Moskova’yı Ankara’ya muhtaç hale getirir.
Türkiye Ukrayna-Rusya Savaşı’nda olduğu gibi son krizde de gayet ustaca bir diplomasi ve denge politikası yürüttü.
Kimse o politikayı kafasında kurduğu hayali denklemde daha ileriye götürüp Putin’den çok Putincilik yapmaya kalkmasın.
***
Yarın Kurban Bayramı...
Allah kurbanlarınızı ve diğer tüm ibadetlerinizi kabul etsin.
Bayramınız kutlu olsun.
Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte nice sağlıklı, mutlu ve huzurlu bayramlara kavuştursun.