Eğitim hayatı farklı farklı şehirlerde geçmiş bir öğrencinin satırları bunlar. Neden AK Parti sorusuna verilebilecek cevaplardan birkaç örnek sadece.
İlkokul öğrenciliğim Giresun’un küçük bir ilçesinde geçti. Harşıt Deresi’nin taşması sebebiyle büyük zarar görmüş ilçede 1 metre boyunca bile asfalt yoktu. Boyumuzca çamur içerisinde eğitim alma çabası sergiliyorduk. Devlet gelip, bakıp, acıyıp gidiyordu! Şimdi sosyal medya sayesinde Karadeniz’in küçücük bir ilçesinin bile ne kadar müreffeh bir seviyeye ulaştığını görüyorum.
Yıllarca kendi kesesini, kasasını dolduranlar, hizmeti sadece kendi evlerinin etrafına getirenler, Doğankent’in sefilliğini görmezden gelenler bugün ‘Neden AK Parti?’ diye sormamalılar.
Ortaokul öğrencisi iken, Rampalı Çarşı’da gördüğüm kare, hala aklımdadır. Yerlerde ikinci el kitaplar, karalanmış sayfaları silen abiler, daha temiz kitap bulma çabasındaki babalar ve bazen sadece kitap bulma çabasında olan babalar! Çünkü kitap bulmak bile bir meseleydi. Okullarda para toplayan idareciler, toplanan paraları güya ‘çaldıran, kaybeden’ müdürler, okulun istediği parayı veremediği için okula temizliğe giden anneler, özel servisi boş verin, otobüs masrafı olmasın diye yürüyerek okula gidip gelen öğrenciler.
Kendi çocuklarından başkasını düşünmeyen, bizi kendi evladının yerine koymayan siyasiler bugün ‘Neden AK Parti?’ diye sormamalılar. Çünkü sizin çocuklarınız, bizim babalarımızın parasıyla yurtdışında yiyip içip gezdiler!
Kocaeli depreminden hemen sonra tayinimizin çıkmış olması sebebiyle liseyi Kocaeli’nde tamamladım. Telef olmuş hayvanların temizlenmesi bile zaman aldı. Enkaz yıkıntılarının temizlenmesinden hiç bahsetmeme gerek bile yok. Çöp dağlarını, kanalizasyon kokusunun içinde pazarcılık yapmaya çalışanları, pazar kapandıktan sonra gidip az çürük sebze toplayan teyzelerimizi, sabun rendeleyerek çamaşır yıkayan komşularımızı daha dün gibi hatırlıyorum.
Bu sebeple ekmek elden su gölden yaşayan sosyetiklerimiz ‘Neden AK Parti?’ diye sormamalılar.
Üniversite yıllarım. Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne başladığım ve bitirdiğim zaman aralığında ülkedeki kalkınmaya şahitlik ettik. Herşey ama herşey değişti Erzurum için. Prefabrik yurtlarda kalan öğrenciler, özel yurt gördü. Burslarımız arttı. Yıllar içerisinde Olimpiyat gördü şehir. AVM dediğimiz şey bile Erzurum’a AK Parti ile geldi. İnanmazsınız çay içtiğimiz kafelerin çehresi değişti. Yıllar sonra ziyarete gittiğimde paslanmış demir masalarla dolu labratuarlarımızın son teknolojiye göre yenilendiğini gördüm. Çok kaliteli bir eğitim veren üniversitemin, hak ettiği değeri görmesi beni mutlu etti.
Yüksek Lisans çalışmam TÜBİTAK tarafından başarı bursu verilerek tamamlandı. Burs dediğimiz meblağa az bir miktar değil, 1800 tl! Yurtiçi, yurtdışı ayırt etmeksizin akademik kongrelere katılımlarımız için maddi destek sağlandı. Yurt dışında çalışmalarını yürütmek isteyen arkadaşlarımız, yurtdışı bursları alarak, farklı ülkelerdeki akademik çalışmaları takip ettiler. Bu imkanlar hep vardı denilmesin! Böylesine uçsuz bucaksız destek hangi siyasi parti zamanında sağlandı? Hangi devlet kurumu her öğrenciyle ayrı ayrı ilgilendi, çalışmalarını takip etti? Bu biz gençlere AK Parti’nin sağladığı bir avantajdı. Akademik çalışmalardaki artışın sebebi, devletimizin biz gençlere verdiği destek temellidir.
Hepimizin eski Türkiye ve yeni Türkiye için yazacağı neler var neler! Ben bu ülkenin bir evladı, öğrencisi olarak yazdım bu satırları.
Ben AK Partiliyim. Çünkü;
Bu Ülkenin dört bir yanında eğitim almış biri olarak, benim gördüklerim AK Partiye oy vermek için gayet yeterli!
Bu benim görevim!
Bu benim Recep Tayyip Erdoğan’a ödemekle bitmeyecek borcumun küçük bir kısmı.
Ben bu davaya sahip çıkmakla mükellefim!