Bir taraf Türkmenler için gösterdiğiniz duyarlılığı Kürtler için göstermiyorsunuz diyor, diğer taraf Araplar, Türkmenler katledilirken sesini çıkarmayanlar konu Kürtler olunca ortalığı yakıp yıkıyor diye cevap veriyor. Elbette; insani meselelere etnisite merkezli yaklaşım doğru değildir. Kim olursa olsun mazlumun yanında, kimden gelirse gelsin zulme karşı olmaktır esas olan. Peki, kendi yanlışını başkasının yanlışı ile haklılaştırma çabası ne kadar doğru. Kötü bir hastalık bu. Sen şunu yaptın, ama sende şunu yapmıştın. Tencere dibin kara, seninki benden kara. Eksi ile eksinin çarpımı sadece matematikte artı olur.
Tam Fatih Altaylı’nın her yazısının sonuna eklediği ’’ ne zaman adam oluruz’a’’ denk düşen bir durum: Kendi ayıbımızı başkasının ayıbıyla perdelemeye çalışmadığımız zaman.
KILIÇDAROĞLU
Kılıçdaroğlu kendi halkı içinde patlayan intihar bombacısı gibi. Bir haftada iki kez patladı. Birinci patlama: Birbuçukmilyon mülteciyi ülkeye almayı vatana ihanet olarak betimledi. İkinci patlama: Maskeli göstericileri peçeli kadınlara benzetti. Taşınması zor bir adam doğrusu. Allah CHP seçmenine sabır versin. Onların yerinde olsam, Davutoğlu haklı derdim: Sen sadece sus.
AKİL İNSANLAR
Çözüm sürecinin en önemli adımlarından biri akil insanlar heyeti. 2013 Nisan ayından itibaren doğu, güneydoğuda büyük coşkuyla karşılandılar ve bölge insanının barışa dair umutlarını yeşerttiler. Haziran 2013 te yayınlanan Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Raporu çok önemli tespitler içeren tarihi bir belge niteliğindedir. Rapora bakınca hükümetin bu güne kadar yaptıklarının devede kulak olduğu ve barışın fırtınalı bir denizde yol almaya çalışan cılız bir gemi olduğu anlaşılıyor. Sadece adli ve idari talepler başlığı altında 64 madde var. Hemen hepsi de yerinde ve haklı talepler. Yapılacak çok iş var, yol oldukça uzun ve barış mümkün. Bu süreçte iki tarafında sabırlı olması, alınan yoldan ve elde edilen kazanımlardan geri adım atılmaması gerekiyor. Kobani krizi nedeniyle akamete uğrama riski ile karşı karşıya gelen süreçte, Akil İnsanlar tekrar devreye girdi ve on saatlik görüşmenin ardından on maddelik bir öneri paketi çıktı. Umulur ki hem rapordaki öneriler hem de bu son öneriler hükümet tarafından dikkate alınır ve barış gemisi rotasından çıkmadan yoluna devam eder.
BİLGE KRAL
19.10.2014 Aliya Izzetbegoviç’in vefatının 11. Yıldönümüydü. O, tarihin en kirli savaşının ortasında halkının onurunu, barışın dilini kullanarak koruyabilen Bilge Kraldı. Uygar Avrupa’nın gözü önünde halkı soykırıma maruz kalırken ‘’Her şeye kadir olan Allah'a andolsun ki köle olmayacağız , soykırımı unutmayacağız ama Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız. Sırpların bize yaptıklarına aynı şekilde cevap veremeyiz çünkü sırplar bizim öğretmenimiz değil. Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor. ’’ Diyordu. Onun gibi liderlere en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçerken rahmetle ve hasretle anıyoruz.