Üniversiteden yeni mezun olacaklara bir anket yapılsa ve ne kadar maaş istedikleri sorulsa eminim çok ilgin sonuçlar çıkar. Okul döneminde her şeyin toz pembe göründüğü gençler mezuniyetten sonra tam bir hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu yazı, okul hayatı boyunca pohpohlanan üniversite öğrencilerinin ayaklarını yere basması için hazırlandı.
Kapitalist sistemin merkezinde tek bir şey var o da para. Eğer siz ekonomik ve siyasi sistemin merkezine parayı koyarsanız insanlar da her şeyin başına parayı koyar. Millet olarak çalışmayı sevmiyoruz bu kesin.
İşe başladığı ilk gün emekliliğine kaç yıl kaldığını hesaplayan bir millet, uzay yarışına katılamaz. İşe ilk girdiğinde “ben nerede çalışacağım” diye değil de “ben nerede oturacağım” diye soran bir millette uzay yarışına katılamaz.
Üniversiteyi kazanan sanki iş bulmayı da garantilemiş gibi yatmaya alışıyor. 4 yıl boyunca kendilerini kişisel ve mesleki olarak geliştirmeyip okuldan mezun olan bir nesil var. Genel kültürü düzeyi son derece düşük mesleki birikimi sınırlı bir nesil mezun oluyor okuldan. Bunun için eğitim sisteminin zayıflığı da tartışılabilir. Ancak suçu sisteme atınca daha başarılı bir iş hayatı da bizi beklemiyor. Mülakatta “Şirketimize ne katabilirsiniz” sorusu geldiğinde eğitim sisteminin yetersizliğini anlatarak o işe kabul edilemezsiniz. Okulda gerçekleştirdiğiniz projeler, üye olduğunuz topluluklarda yaptığınız görevler, stajlar, katıldığınız eğitimler sizi bir yere getirecek.
İletişim fakültelerine gelen öğrencilerin çoğu daha iyi bölümlere puanı yetmediği için bu bölümlere geliyor. 4 yıl boyunca sadece eğlence odaklı zaman geçiriyor. Okulun hakkını vermedikleri için de son sınıfta iş bulamama korkusu ayyuka çıkıyor. Özel sektörde tutunamayacaklarını bildiklerinden dolayı kısa yolda memur olmaya bakıyorlar. Askeriyenin sınavlarına giriyorlar, polisliği deniyorlar ve kaçınılmaz olarak KPSS sınavına giriyorlar.
Bu jenerasyonun bir de büyük bir gazla özel sektörü deneyip hayal kırıklığına uğrayanı var. Okul hayatı boyunca hiçbir mesleki projenin içerisinde yer almamış, staj yapmamış, eğitimlere katılmamış, kitap okumamış gençler yönetici pozisyonuyla işe başlama hayali kuruyorlar. Hem de dolgun bir maaşla. Ancak hayat denen mekanizma böyle çalışmıyor.
Şirketin sana para vermesi için önce senin onlara para kazandırdığını görmesi gerekiyor. Okul hayatı boyunca hiç basın bülteni yazmamış, reklam kampanyası hazırlamamış bir öğrenci aylık kaç para alacağının hesabını yapıyor. Elbetteki geçiminizi sağlamak, kimseye muhtaç olmamak için para kazanmak şart ancak önceliğimiz öğrenmek olmalı, çok para kazanmak değil.
Önce öğrenmeyi istememiz gerekiyor. Tecrübe çalışarak kazanılıyor, parayla değil. Başarılı bir iş hayatı istiyorsanız, başarılı bir öğrencilik geçirmeniz gerekiyor.