Namerde muhtaç etmek

Ömer İnal

Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerinin neticesiz kalması nedeniyle hükümet kurma görevini cumhurbaşkanına iade etti.

Bu gelişmeyle birlikte bir kısım çevreler hükümet kurma görevini Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmesi yönünde beyanatlar vermeye başladı.

Şimdi, yapılan bu çağrının anlamsızlığını maddeler halinde gözler önüne serelim

Henüz hiçbir partiye hükümet kurma görevi verilmemiş iken CHP'nin "%60'lık blok" söylemleriyle MHP'ye başbakanlık dahi teklif edilen formüllerinin MHP'nin "Hayırcı" politikalarıyla boşa çıktığını görmüştük

Ak Parti-CHP arasında 1 ayı bulan görüşmelerde  koalisyon kurma zemini olmadığı anlaşıldı..

Yani Ak Parti CHP ile hükümet kuramıyor iken görev Kılıçdaroğlu'na geçtiğinde Ak Parti'nin olur demesi mümkün değil.

MHP ise HDP'li tüm fomüllere, kapıyı tamamen kapatıyor... Tablo bu şekilde çok net ve gayet açık iken, Kılıçdaroğlu'na "bi de o denesin" türünden görev tevdi edilmesi, zaman kaybından başka bir anlam ifade etmiyor...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu minvalde düşündüğü ve görevi Kılıçdaroğlu'na vermek yerine, seçim hükümetinin kurulması yönünde çalışmalar yapacağı kulislere yansıyan bilgiler arasında yer alıyor...

Cumhurbaşkanı'nın verdiği 45 günlük hükümeti kurma görevinin dolmasıyla birlikte seçim hükümeti kabinesinin kurulması için muhtemelen Ahmet Davutoğlu yeniden görevlendirilecek... MHP'nin kabinede yer almayacağını belirtmesiyle kalan 3 parti bu hükümet içinde bakan olarak temsil edilecek...

"Sırtını teröre yaslayan" bir partinin kabinede yer almasına, devletin mahremine girecek olmasına seyirci kalan MHP'nin "Türkiye'yi namerde muhtaç etmeyiz" söylemi böylelikle havada kalmıştır...

Türkiye, sınırında ve içerdeki gelişmelerle terör kıskacına alınmak istenirken, terörle arasına "mutlak" bir mesafe koyamayan bir partiye  hükümet kurulabilmesi adına muhtaç olunmasına vesile olanlar, sırtlarındaki bu vebal ile seçimlere gideceklerdir...

Neredeyse hergün gelen şehit haberleriyle milletimizin yürekleri dağlanırken, HDP'li isimlerin kabineye girmesi için her türlü seçeneği, gelecek oy hesaplarından dolayı tıkayan bir taktikle adeta seçim mühendisliği yapmanın karşılığını, milletimiz engin ferasetiyle sandıkta gösterecektir.

Zaman, ülkenin birliğini ve bütünlüğünü hedef alanların saldıları karşısında bir olmayı gerektirirken; çözümsüzlükten yana tavır alan, "önce ülkem" dediği halde egolarını tatmin için keyfi  davrananları tarih bir bir kaydedecek ve asla vatanseverler başlığı altında toplayamayacaktır...

Selametle...