TÜİK verilerine göre; Türkiye’de yaşayan 25 milyon 329 bin 833 ailenin yüzde 52’si 2000 yılı öncesi yapılan binalarda yaşıyor. Konya’da yaşayan 664 bin 773 ailenin yüzde 48’i ise 2000 yılı öncesinde inşa edilen binalarda yaşıyor. Son depremlerin ardından eski binaların depreme dayanıklı olması için yenilenmesi gerektiği konuşulurken, Konya’da özellikle şehir merkezine yakın alanların tamamının yenilenmesi de gündeme alındı.
“NALÇACI BÖLGESİNDEKİ BİNALARIN ÇOĞU EKONOMİK ÖMRÜNÜ DOLDURMAK ÜZERE”
Konya Şehir Plancılar Odası Başkanı Osman Örs, Konya’daki yapı stokları ve riskli binalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Konya’nın imarlı alanlarının birçoğunun özel mülkiyet olduğunu hatırlatan Başkan Örs, “Yapı stoku yeterli olmasa bile özel mülkiyetli alanların dönüşüm maliyetinin nasıl olacağı hesaplanmalı. Konya’nın imar durumu geniş bir alana yayılmış durumda, Yazır ve Sancak bölgelerinde ciddi boşluklar var. Lakin bu alanlar hep özel mülkiyet. Biz buraları dönüştürmek istesek yeni bölgeleri de hızlıca oluşturmamız gerekiyor. Önce nereleri taşıyacağız planlanmalı ve daha sonrasında taşınacak alanlar hazırlanmalı. Taşınacak ve dönüştürülecek bölgelerle ilgili en başta Nalçacı, Zafer bölgeleri geliyor. Buraların çok acil dönüşmesi gerekiyor. Nalçacı bölgesindeki binaların çoğu ekonomik ömrünü doldurmak üzere. Bu alanda da ciddi bir hak sahipliği var. Nalçacı bölgesinin bir an önce ele alınması ve çalışmaların bu noktada başlaması gerekiyor” dedi.
“ANKARA CADDESİ VE BOSNA HERSEK’TE DE DÖNÜŞÜM GEREKİYOR”
Ankara Caddesi ve Bosna Hersek Mahallelerinde de benzer durumlar olduğunu belirten Örs, “Özellikle Bosna Hersek bölgesinde Selçuk Üniversitesi’nin kuruluşuyla birlikte yapılaşmalar başladı. Bu dönemlerde çok fazla bina inşa edildi ve artık bu binalar eskidi. Kentlerimiz doğal olarak bir anda oluşmadığı için 1999 öncesi yapı stoku oldukça fazla. Bu yapıların hızlıca dönüşümü gerekiyor. Bunun en sağlıklı bir şekilde ve doğru tespitlerle hızlıca başlanması lazım” dedi.
CAN GÜVENLİĞİ HER ŞEYDEN ÖNCE GELMELİ
Başkan Osman Örs, özellikle şehir merkezindeki yapıların büyük bir bölümünün 1999 öncesi olduğuna dikkat çekerek, “Parsel düzeyinde birkaç yeni yapılar var, lakin bölgedeki yapıların çoğu eski binalardan oluşuyor” dedi. Eski yapıların dönüşmesi için mülk sahiplerinin de bazı feragatlerde bulunması gerektiğinin altını çizen Başkan Örs, “Can güvenliği her şeyden önce gelmeli. Eski binada korkuyla yaşamaktansa biraz küçük metrekareli yeni yapıda güvenle yaşamak daha önemlidir. Mülk sahiplerinin bu bilinci taşıması gerekiyor. Çocuk sayısına göre konut büyüklüğü veya mevcut yapının aynı metrekaresine göre dönüşümün olması mümkün değil. Herkes elini taşın altına koyup bu eski yapılaşma sorununu aşmamız lazım. Konya Büyükşehir Belediyesi yeni yapılaşma konusunda elinden geleni yapıyor. Vatandaşlarımızın da kendi ailesinin can güvenliğini ortaya koyup dönüşüme en mümkün kolaylığı sağlaması gerekiyor” diye konuştu.
KONYA’DAKİ BİNALARIN YÜZDE 52’Sİ 2000 YILI SONRASI YAPILMIŞ
TÜİK Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması 2021, sayılarına göre Konya’da 664 bin 773 hanehalkı yaşıyor. Bu hanehalklarından yüzde 48’i 2000 öncesi yapılan binalarda yaşıyor. 115 bin 50 hanehalkı, 1980 ve öncesi yapılan binalarda yaşarken, 202 bin 520 hanehalkı ise 1981-2000 yılları arasında yapılan binalarda ikamet ediyor.
Konya’da yaşayan 347 bin 203 hanehalkı ise 2001 sonrası yapılan binalarda yaşıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki tüm binaların yüzde 47,4’ü 2001 sonrası inşa edildi. Konya bu sıralamada yüzde 52,2 ile Türkiye ortalamasının üzerinde yer aldı. Konya, Türkiye sıralamasında 26’ıncı oldu. Türkiye’de 1981-2000 yılları arasında inşa edilen bina oranı 30,9 oldu. Konya’da ise yüzde 30,5 oranla bu alanda da Türkiye ortalamasının üzerinde oldu. Konya, Türkiye sıralamasında 31’inci oldu. Türkiye’de 1980 öncesi yapılan konut bina oranı 12,6 oldu. Konya’da ise yüzde 17,3 ile Türkiye sıralamasında 27’inci olarak hesaplandı.
• SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ