“Kim istemez, avanak mıyız?” gibi cevapları duyar gibiyim.
İnsanoğlunun dünyada en çok istediği şey “mutlu olmaktır.” Ancak mutluluğu nerede bulacağımızı bilmiyoruz. Şimdiye kadar hepimiz mutluluğu dışarıda aradık. Yani yanlış yaptık.
Peki, mutluluk nerede? Elbette ki kendi içimizde. Yani, beynimizde. “İnsan düşünceden ibarettir. Gerisi et ve kemiktir.” Diyen Mevlana Hazretlerine teşekkür ediyoruz. Şimdi bilim adamları bunu doğruluyorlar ve “İnsanın düşüncesini değiştirmeden, davranışlarını değiştiremezsin.” Diyorlar. Yani, yanlış düşünceleri atıp yerine doğrularını koyacağız. Hard disk dolduğu zaman yeni bir şeyler depolayamazsınız. Hele bir de virüs girmişse bilgisayar çöker. O zaman acilen, virüs kapmadan yanlış düşünceleri atmalıyız.
Herkes “Bu nasıl olacak?” diye içinden geçiriyor. Şimdiye kadar hepimiz SEN li BEN li düşündük. Öncelikle bu düşünceyi terk edip BİZ li düşünmeye başlamalıyız. Kendimizi KİŞİSEL değil, TOPLUMSAL geliştirmeliyiz.
İşte size bir analiz: İnsan vücudunda milyarlarca hücre var ve bu hücreler arasında çok sıkı bir ilişki var. Bu hücrelerden bir kısmı rahatsız olur ve bu ilişkiler zedelenirse, sadece o hücreler değil, diğer hücrelerin tamamı rahatsız olur. Sıkıntı yaratan hücreler iyileşirlerse sıkıntı biter, iyileşmezlerse diğerlerini de yanlarına alarak büyük bir ordu oluştururlar ve vücut namevcut olur, yani ölür, toprağın altında veya üstünde kurtlara yem olur.
İşte, evren de yukarıdaki örnekteki gibidir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, atmosfer, güneş sistemi, galaksiler, yıldızlar, vb. hep beraber kuantum alanındadır ve harika bir bütünlük içindedir. Yani hep beraber BİRİZ, BERABERİZ yani BİZİZ. Uyum içinde olan bu evren içinde bir unsur uyumsuzluk yaparsa, tüm evrenin düzeni bozulur. İnsan, insanlık yapmak için yaratılmıştır. İnsanlık değil de hayvanlık yaparsa düzen bozulur. Dikkat ederseniz düzeni bozanlar, sadece insanız diyen ama sorumluluğunu yerine getirmeyen insanımsı varlıklardır. Bütün evreni sevgiyle kucaklayan, ikilikten geçip BİRLİĞE ulaşan SEN, BEN, O değil BİZ bilincine ulaşan insan, başkası zannettiğinin aslında kendisi olduğunu, zarar verdiğinin kendisinden başkası olmadığını anlayacak ve barış, huzur ve mutluluk içinde yaşayacaktır. Her bireyin böyle düşünmesini sağladığımız zaman mutluluğu da yakalamış oluruz.
Bir insanı öldüren evrendeki bütün insanları öldürmüş gibidir. Bir insanı yaşatan da tüm insanlara hayat vermiş gibidir. Hz. Muhammed
Özetlersek, evrende her şey özeldir ve özenle yaratılmıştır. Yedi yaşından küçük çocuklar gibi tek noktaya odaklanmak yerine, bütüne odaklaşalım. BÜTÜNSEL düşünemeyen insanlar çocuk mesabesindedir. Ayrı ayrı cemaatler yerine tüm evreni bir cemaat içinde görmek şuuruna ermek umuduyla, tüm insanlığı saygıyla selamlıyorum.