MÜSİAD’ın geleneksel olarak organize ettiği iftardaydım.
Konyalı bürokratları, siyaset ve iş dünyasını bir araya getiren 8.Geleneksel İftar Çarşamba günü Ankara’da gerçekleşti.
Ramazan ayında beni heyecanlandıran ender iftar programlarından bu organizasyon.
Öncelikle Konya’nın yakalamış olduğu muhteşem uyumun bir tezahürü.
Pek çok kez söyledim. Bir şehirde uyum arıyorsan üç büyük odaya bakacaksın. Eğer bu üç oda uyumluysa, yanlarında da MÜSİAD gibi bir değer de varsa; şimdi olmasa bile, gelecek o şehir için güzel şeylere gebedir. Eksiklikler olacak muhakkak. Ancak onlarda ilk fırsatta giderilecek ve çokgenin diğer köşeleri mutlaka tamamlanacaktır.
Öncelikle belirteyim. Dünkü iftar Sayın Davutoğlu’na destek olmanın da ötesinde, şehir olarak arkandayız mesajı içeriyordu.
Pek çok şehri kıskandıran bu duruş, Sayın Bakan içinde moral oldu. Bir şehrin en önemli unsurlarını topyekun arkasında görmesi, bir siyasetçi için önemli olsa gerek.
Sayın Davutoğlu bakan, ancak siyaset üstü bir değer.
Her şeyden önce Türkiye ve dünya için önemli bir aktör. Tezlerinin ve savlarının dünya politikasını ciddi anlamda etkilediğini düşünüyorum. Hatta coğrafyamızda yaşadığımız gelişmeler Sayın Davutoğlu’nun tezlerini boşa çıkartmak için organize edilmiş hamleler gibi geliyor bana. Bu yüzden şu anda kamuoyu desteğini hissetmesi kendisine moral olacaktı. Bu morali de Konya olarak verdiğimizi düşünüyorum.
Bu vesile ile Gerek MÜSİAD ve Başkanı Lütfi Bey’e, Gerekse Sanayi Odası Başkanı Sayın Memiş Kütükçü’ye, Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk’e ve Saygıdeğer Ağabeyimiz Uğur Kaleli’ye teşekkür etmek gerekiyor.
Hemen belirteyim. Yemeğin yeri güzeldi. Ulaşımı kolay, mekan ferah ve bir iftar için son derece elverişliydi. Seçenlerin ellerine sağlık.
Kapıdan girer girmez oda başkanlarımız ve MÜSİAD başkanımız misafirlerini karşıladılar. İnce bir davranış. Uğur Kaleli Ağabeyin alnımda öpmesi de ayrıca bir incelikti.
Slogan güzeldi. “Birlikte Konya’yız” hoşuma gitti.
Yemekte Konya’dan fazlaca sima vardı. Nasıl geldiniz diye sordum, “trenle” dediler. Konya’dan yemek için tren kaldırılmış. Gardan da otobüsle yemek yenilecek yere gelmişlerdi.
Yemek sırasında en dikkat çekici Mustafa Özdemir ağabeydi. Ortada bir düğün varmışta, Mustafa ağabeyde sanki düğün sahibiymişçesine masaları tek tek dolaştı. Bir kısmında benimde elimden tutup dolaştı ama sonrasında kaçabildim.
Yemek güzel. Ancak gelecek sene Konya’ya özgü su böreği ve yaprak sarması da menüye eklenirse kendi adıma sevinirim.
Birde bu yemeğin ismi değişebilir mi? Yani, bu bürokrat ifadesi ortadan kaldırılıp artık, “Konya Buluşması” gibi daha vurucu bir isim konulabilir mi diye önereyim dedim.
Yemekte şunu fark ettim. Konya’lı olup kilit noktada görev alan bir sürü insan var. Ama ortamda kendilerini hep yabancı gibi hissediyorlar. Bu isimleri , daha sık oda organizasyonlarıyla bir araya getirmek ve kaynaştırmak gerekiyor.
Tekrar yemek için emeği geçenleri kutluyorum. Harika bir organizasyondu. Dostları Ankara’da görmekte bir o kadar güzel.