Geçen günkü yazımızda tarihi kişilerin özel hayatına ve milletin duygu dünyasına destursuz dalanların husule getirdiği rahatsızlığı dile getirmiştik.
Bunu yaparken de kurgu (fiction) yapıyoruz, şeklinde bizi ti’ye alanlara, dubara yapanlara serzenişte bulunarak; kurgucu taifesinin samimi olmadığının altını çizmiştik.
Bu kurgucu takımından ve bazı yancılarından gelen samimiyet palavralarına karşı soruyoruz o zaman
Eğer samimi iseniz, hazır eliniz değmişken bir kurgu da mesela Nazım Hikmet’in özel hayatı ile ilgili kurgulayın mesela.
Mesela İsmet İnönü’nün özel hayatını kurgulayın bakalım samimi iseniz. Kurgulayın da biz de boşu boşuna günahınızı almayalım. İnanalım kurgunuzun samimiyetinize.
Hatta sıkıyorsa bir kurgu da Atatürk üzerinden kurgulayın bakalım. Hem daha çok raiting de alır.
Can Dündar’ın birkaç yıl önce çektiği Mustafa filmi hatırınıza geldi hemen değil mi? Atatürk filmde içki içerken, sigara içerken gösteriliyor diye nasıl velvele kopmuştu. Kaldı ki o film gerçeğe uygun, belgesel formatında bir filmdi. Adamcağızı yaptığına yapacağına pişman ettiler. Yaa!
Ama konu cumhuriyet öncesi oldu mu iş değişir. Her yol mubah olur tabi.
Dünyanın en aşağılık adamları Osmanlı Hanedanıdır(!) ne de olsa.
Hele padişahlar yok mu?
Kimi kadın düşkünüdür, hamamdan çıkmaz, kimi içkiyi yasakladığı halde kendisi ayık gezmez, hatta ve hatta kimi de oğlancıdır.
Osmanlı padişahlarının yatak odası maceralarını en ince ayrıntısına kadar kurgulamakta beis görülmez.
Bu mudur kurgunuz. Hayal gücünüzün gücü bu kadarcık mı?
600 Yıllık koskoca imparatorluk tarihinde kurgulayacak başka bir şey bulamıyor mu o yaratıcı hayal gücünüz ki, kaç film çekildiyse, kaç dizi çekildiyse bir türlü şu haremden dışarı çıkaramadık burnunuzu.
Şu yatak odasından çıkın artık Allah aşkına, en azından sarayın iç avlusuna falan çıkın bari.
Haremden çıksanız da rahat durmazsınız gerçi. Örnek mi? Örnek çok fakat ilk aklıma geliveren, cennet mekan II. Abdülhamit oldu her nedense.
Mesela Abdülhamit’e çakmayanı adamdan saymazlar o muhitlerde değil mi?
Yani… Yanisi şu:
Atatürk’le İsmet’ten başka kahramanımız yok mu bizim? Olmasın mı isteniyor?
Cumhuriyet öncesine karşı gösterdiğiniz cesareti cumhuriyet sonrası için de gösterin bakalım. Belki o zaman kurgunuzun samimiyetinize inanırız ey fütur yoksunları.
Osmanlıya reva gördüğün kurgunun onda birini Atatürk’e yapabiliyor musunuz? Elbette yapamazsınız.
İsmet İnönü’ye kurgu yapabiliyor musunuz? Tabi ki Yapamazsınız.
Yapamıyorsanız, kurgulayamıyorsanız, milletin hassas ayarlarıyla oynamayın. Kurguymuş, hayal gücüymüş, geçin bunları, biz sizin cemaziyel evvelinizi biliriz.
Bize nağme yapmayın. Vesselam.