Muhteşem stadyum muhteşem fiyaskoya dönüşmesin

Hamdi Bağcı

Geçen Pazar günü Torku Konyaspor maçında hepimizin sinirleri bozuldu. Hakem çok kötüydü. Saydım tam 13 defa arka arkaya Kayseri Erciyes lehine düdük çaldı.

Takım kaptanımız Lokman Koyuncuoğlu ile maçı izliyorduk. Normalde Lokman ağabey sakin bir insandır, bizim gibi vara yoğa sinirlenmez, inanın Lokman Ağabey bile öfkelendi.

Hakem bir kere Konyaspor çok iyi top oynarken çaldığı düdüklerle ısrarlı bir şekilde maçın temposunu düşürdü. Öyle olunca da doğal olarak Kayseri baskı kurmaya başladı.

Selim sakatlandı, çok fazla maç durdu. En az 5 dakika maçı uzatmasını bekliyorduk sadece 3 dakika maç uzadı.

Bülent Korkmaz kendisine ayrılan bölümü hep ihlal etti, hiçbir şekilde uyarılmadı.

Neticede hakem kötüydü.  

Futbolcu kötü olursa kırmızı kartla oyun dışına atılıyor, seyirci kötü olursa bir daha maça gelemiyor, peki hakem kötü olursa ne yapacağız?

Hiçbir şey yapamıyoruz, hakemin yaptığı yanına kar kalıyor, geçtiğimiz Pazar da öyle oldu, Süleyman Abay’ın yaptığı yanına kâr kaldı, Konyaspor çok rahat 3 puan alabileceği bir maçtan beraberlikle ayrıldı.

Hakem kötüydü ama Konyaspor’da iyi oynamadı.

Konyasporlu futbolcular havada ve yerde topu çok iyi kontrol ediyorlar, çok güzel bir şekilde paslaşıyorlar ama gol atacak adam yok.

Kaleci ile karşı karşıya kalıyor Konyasporlu futbolcumuz, topu kaleye göndermiyor, yine pas vermeye çalışıyor ve doğal olarak da top ölüyor, gol kaçıyor.

Gekas’ı gönderenlere insan kızıyor, çok az bir paraya Gekas’ın Konyaspor’da kalmasını engelleyenler umarım Gekas'ın attığı golleri izleyip, yaptıkları yanlışı görüyorlardır.

Konyaspor'da bir Gekas olsa şu anda Süper Ligin en iyi takımlarından birisi haline dönüşecek.

Torku Konyaspor’un tek eksiği gol atacak, iyi bir golcü. Bu bulunduğu takdirde ben bu takımın bu yıl çok rahat bir şekilde ilk 3’e oynayacağını düşünüyorum.

 

Gelelim Stadyum meselesine…

Çok övdük ya, illaki her şey burnumuzdan gelecekti ve geldi de.

Tozlu koltuklara oturmaktan mı bahsedeyim, park sorunundan mı bahsedeyim, ulaşım sorunundan mı bahsedeyim, mescit kapalıymış o konuda yaşadığımız sorunlardan mı bahsedeyim bilemiyorum?

Bir kere şunu herkes bilmeli bu stadyum profesyonel yönetilirse güzel olur, bir anlam ifade eder. Ama bizim Pazar günü gördüğümüz şekli ile yönetilirse koskocaman yatırım ölü bir yatırıma dönüşür.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek bizi tanımıyor mu? Bizim amacımız kötü olabilir mi?

Biz bu yazdığımız sorunları Konya Büyükşehir Belediyesine zarar vermek için yazmış olabilir miyiz?

Hayır, biz sorunlar çözülsün diye bunları yazıyoruz.

Şu anda koskocaman 42 bin kişilik Konya stadyumuna en iyi ulaşım dolmuşla yapılıyor. Oda baya bir dolaşıyor ama sonunda nihayet stadyumun önüne dolmuş sizi getiriyor.

Dolmuşlar tıklım tıklım, 15 kişinin binmesi gereken dolmuşta, sayabilirsiniz, 40 kişi var. İnsanlar birbirlerinin üzerinde gidiyor.

Bu mahallelerde oturanlar kazara o saatte evlerine gelmeye ya da bir yere gitmeye kalkışırlarsa işleri bitmiş oluyor.

Ben de dolmuşla gittim, tıklım tıklım, arada bir de bayan vardı.

Allah’ım bayanın halini düşünmek bile istemiyorum, inanın o kadar erkeğin arasında öyle zorlanıyordu ki, izah edemem ancak yaşayanlar bilebilir bu durumu.

Şimdi Tahir Başkanım o bayanın sıkıntısı sizi hiç ilgilendirmiyor mu? Biz sizi iyi bir insan olarak biliriz, iyi bir insan olduğunuzu düşünürüz. Allah’ınızı severseniz 42 bin kişi dolmuşla taşınır mı? Bunu nasıl kabul edebiliriz.

“E tramvayla gitsinler” diyebilirsiniz, o da rezalet, hem aktarma bir başka rezalet hem de tıklım tıklım tramvaylara insanlar binemiyor, binenlerse tıkış tıkış insan onurunu aşağılayan bir şekilde seyahat ediyorlar.

10 tane körüklü otobüs tahsis etseniz, stadyum ile Alâeddin arasına gitse gelse bu otobüsler. Ve maça gidecek insanlar bu otobüslerle taşınsa güzel olmaz mı?

Bu Konya’ya yakışır bir görüntü değil ve hatta Konya’yı rezil eden bir görüntü, umarım dert edinirsiniz ve umarım bu sorunlar çözülür.

 

İkinci en büyük sorun park sorunu.

Protokol diye bir yer ayrılmış, polisler buraya Basın Araçlarını almıyor. İnsanın anlaması mümkün değil, basın mensupları oraya iş yapmaya geliyor.

Ya özel bir basın otoparkı oluşturun ya da polislere talimat verin “Basın Plakası” olan araçları da o parka alsınlar.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde bile basın direk protokol ile birlikte alınıyor ve aracını protokol araçlarının yanına koyabiliyor ama Konya’da bizim basın plakaları iş yapmıyor.

Görevli polis, gazeteci arkadaşlarımızla bilmem ne yarışı yapıyor, “sen haklısın”, “ben haklıyım”, “ben Gazeteci takmam”, “almam kardeşim” havasına giriyor.

Böyle bir şey olabilir mi? Bizim polisle ne işimiz olur? Neden gazetecileri polisle karşı karşıya getiriyorsunuz? Bir talimat verin basın plakası olan araçlar protokol parkına araç koyabilsin.

Ajanstan arkadaşımız haber yazmak için geliyor ama aracını zorla protokol parkı denilen alandan çıkarılıyor.

Yaygın medyada zaten Torku Konyaspor’un adını bile duymak mümkün olmuyor bizlere neden böyle kötü davranıyorsunuz, bizleri de Torku Konyaspor’dan soğutursanız Torku Konyaspor’a kim sahip çıkacak?

Neticede bu sorumluluk Konya Büyükşehir Belediyesinde mi, Gençlik Spor İl Müdürlüğünde mi, Konyaspor’da mı, Emniyette mi bilemiyorum, benim bildiğim Torku Arenadaki “basın parkı” sorununun ortadan kaldırılması gerekliliğidir.

Biz gazeteciyiz, oraya gezmeye değil Torku Konyaspor’un tanıtımını, reklamını yapmaya, haklarını savunmaya gidiyoruz.

Aracımızı koyacak bir parkı bize niye çok görüyorsunuz anlamıyorum ki?

 

Mescit konusuna da kısaca değineyim, bazen gerçekten şaşırırım, buralar Müslüman memleketi değil mi? Müslümanlara namaz farz değil mi? Namaz kılan maça gitmez mi?

Basın locasının orada güzel bir mescit vardı, bu hafta kapalı, açamadılar, herhalde anahtarını kaybettiler.

Bize VİP bölümünün locasında mescidin olduğu söylendi, oraya geçtik, inanın 10 kişi aynı anda namaz kılamaz, o kadar küçük bir mescit yapmışlar.

Konya Büyükşehir Belediyesi yapmadı mı bu stadyumu? Burası Müslüman memleketi değil mi? Müslümanlar maça gitmez mi, gidemez mi?

Muhteşem stadyuma gecekondu mescit yakışmamış.

Umarız o mescit bir şekilde büyütülür ve umarız gazetecilerin de namaz kılabileceği unutulmaz.

 

Başka konular girmiyorum, koltukların toz olması, haber platformlarının toz olması gibi sorunları hiç görmeyelim ama bu şekilde bu stadyum yönetilirse ölü bir yatırım olur bütün yapılanlar. Anlayın sadece bina yapmak önemli değil, hem orayı iyi yöneteceksiniz, hem de iyi futbol oynayacaksınız ki, bir anlamı olacak.

Umarım muhteşem stadyumumuz muhteşem fiyaskoya dönüşmez…