Buruk ve hüzünlü kalplerimizi mübarek Ramazan ayına girmiş olmanın sevinci ile dolduran ve ihsan ettiği sayılamayacak kadar çok nimetlerinden dolayı Allâhu Teâlâ Hazretleri’ne hamd ü senâlar olsun. O’nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği ve bizlere bir model insan, örnek insan olarak sunduğu Kendisi’nin de “Habibim” diye hitap buyurduğu, âlemleri onun hatırına yarattığı Muhammed-i Mustafâ’sına salât ü selâmlar olsun. Allâh(cc) bizleri sadece bu aya mahsus değil, her ayımızı Ramazan-ı şerif güzelliğinde ve hoşnut olacağı amelleri, fiilleri yaparak geçirmemizi nasip eylesin! O’nun rızasına, sevgisine mazhar olmuş kullarından ve O’na ulaştıracak yollarından ayırmasın!
“Muhammed’den muhabbet oldu hâsıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl?”
Ramazan ayının bize getirdiği güzelliklerden biri de Müm’inlerin birbirlerine olan muhabbetlerinin artmasıdır. İnsanı insan kılan unsurlardan biri de muhabbettir. İnsanın muhabbet içinde yaşadığı bir ailesi, arkadaşları veyahut bir grubu olması çok büyük bir nimettir. Değerini iyi bilmek gerek. Birbirini seven, aynı yolda yürüyen insanların, grup teşkil eden insanların birbirlerine desteği çok fazladır.
Her şeyde olduğu gibi, insanı da kökü ve çevresi kuvvetlendiriyor. Ağacın nasıl ki kökünün etrafındaki toprak çekildiği zaman ağaç kurursa işte insanı da sosyal çevresi destekler, mutlu eder ve manen kurumasına engel olur. Tabii burada şunu asla unutmamak lazım: Bülbül ile kurulan dostluk gülzâra, karga ile kurulan çöplüğe götürür. Yine günlük hayatta muhatap olmaktan hazzettiğimiz insanların “ortalaması” olduğumuzu da unutmayalım! Muhabbet adını verdiğimiz her söylem veya ortam için en önemli kriterimiz şu olmalı: Allah'ın(cc) katındaki değerimizi bilmek istiyorsak bizi neyle meşgul ettiğine, neyle muhatap kıldığına bakmalıyız!
İnsanın kendini geliştirmesi için ilk adım diye tanımlayacağımız muhabbet, adına “Anne” denilen meleğin kollarında başlar. Sözcükler olmasa da sevginin dili ile sıcacık bir giriş böylece yapılır. Aile ortamında bizi biz yapan değerlerle donanırız böylece. Dış dünyaya adım attığımız ilk andan itibaren, ailemizden aldığımız muhabbet sermayemiz artmaya başlar. Gelişir, değişir, yenileniriz; belki yaşananlar bizi ilk sermayemize geri döndürür. Tecrübelerimizle muhabbet yoluna yeni “Bismillahlar" çekeriz. Velhasıl hep yolda oluruz muhabbet vesilesiyle!
Sohbet esnasında farklı bakış açıları oluşabilir, bu aslında bir zenginliktir. Bakış açımız bazen karşımızdakiyle örtüşmeyebilir ama asıl sanat karşı tarafı dinleyebilmek ve anlayabilmek. Karşı tarafın yanlışı varsa dahi bize yakışır bir üslupla -kırıp dökmeden- konuşup izah edebilmektir bazen muhabbet! Aksi takdirde yalnızlaşır ve yapayalnız kalırız. Muhabbet asla kendi doğrularını konuşmak veya kendi düşüncesine yakın olan ile vakit geçirmek değildir! Muhabbet, ehil işidir. Eğer ehilseniz muhatabınız çok nasipli demektir, muhatabınız ehilse siz mücevher buldunuz demektir ancak muhabbet kılıfı giydirilmiş malayaniye maruz bırakılıyorsanız işiniz gerçekten zorlaşır.
Bazen insan yalnız olmak isteyebilir, bu çok doğal ve zaman zaman lazımdır. Tefekkür için, ibadet için, zikir için yalnızlık daha doğrusu Allâh(cc) ile beraberlik. O da aslında yalnızlık sayılmaz hatta insan orada beraber olunacak en güzel şey ile baş başa kalmıştır! Ne mutlu böyle yalnızlığa!
Elhamdülillah bugün dünyanın dört bir yanında bir buçuk milyardan fazla Müslüman kardeşimiz var. Hem de birbirimiz ile muhabbetimiz var, birbirimizi seviyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan -rengiymiş, diliymiş, ırkıymış- birbirimizi Allâh(cc) için seviyor ve hem de birbirimizle çabuk anlaşıyoruz. Almanya’ya da gitsek, Azerbaycan’a da gitsek hangi vesileyle bir Müslüman’la karşılaştığımız an sanki kırk yıldır tanıyor gibi ahbaplığımız ve muhabbetimiz oluyor.
Çünkü Allâh (cc) “Gerçekten, ancak mü’minler kardeştir” (Hucurât Sûresi/10.Âyet) diyerek bütün Müslümanları kardeş eylemiş. Unutmayalım, iman edenler birbirlerine düşman olmazlar, bizler her daim kardeşiz!
Allâh’ın rızasına, mârifetullaha, muhabbetullaha, rıdvanullaha götüren bir yol üzerinde gitmeyi nasip eylesin. Mârifetullah, Allâh’ı bilmek; Muhabbetullah, Allâh’ı sevmek; Rıdvanullah, Allâh’ın bizden hoşnut ve razı olmasıdır. Bu yol bunlara götürüyor, bu yoldaki kardeşlik de kardeşliklerin en hâlisi olduğu için fevkalâde güzel bir yol.
Allâh(cc) muhabbetimizi daim etsin!..
Selâm ve dua ile...