Selamün Aleyküm. Sizlere güzel tariflerle hafta sonu farklı alternatifler sunmayı düşündüm fakat arkadaşımın ısrarı üzerine sizlerle bu yazıyı paylaşıyorum. Ülkemiz çok bereketli topraklara sahiptir. Her bölgenin kendine has meyve yetiştiriciliği vardır. Bugün mevsiminde olduğumuz şifa deposu portakal ile alakalı bir yazıyı paylaşmak istedim.
Uzm. Dr. Elif Güveloğlu’nun portakalın faydalarını anlattığı bu satırları sizlerin de görmenizi istedim. Keyifli okumalar dilerim.
Her yıl portakal zamanı paylaşmak istiyorum bu fotoğrafı, çünkü dünyanın önemli bilimsel merkezlerinde kapalı kapılar ardında yapılan bilimsel çalışmalar daha çok insana ulaşsın istiyorum, hele de ülkemiz bir narenciye cenneti iken... Fotoğrafta işaretlediğim kısımlar aslında çoğu insanın çöpe attığı portakalın içine doğru girmiş minik portakal kabuğu yumakları, hepsi birer 'Salvesterol kapsülü' aslında, yani çöpe attığımız şey bilimsel olarak bir 'ilaç'... Salvesteroller, özellikle de portakal kabuğunda bulunan Salvesterol Q40, Prof Potter'in çalışmasını sunduğu makalesinde kullandığı kelimelerle; 'kansere karşı savunan besinsel kurtarıcı!'...Leichester Eczacılık Fakültesinden Dr Hoon Tan ise şöyle ifade ediyor bunu: 'Bir meyvede spesifik olarak kanseri hedef alıp vuran bir bileşik bulmak çok heyecan verici!'. KANSER İYİLEŞİR adlı kitapta ayrıntılı olarak anlattım bu molekülle ilgili bilimsel çalışma ve vaka yayınlarını, bu madde grubu Fitoterapi preperatları şeklinde kanser tedavilerine yardımcı olarak kullanılıyor zaten ama siz her kış mevsiminde bu küçük 'portakal kabuğu yumaklarını' korunmada kullanabilirsiniz. Hep söylüyorum ya, insan vücudunda hayat 'günü kurtarmaktan' ibaret, her gün bedenimizde birçok farklı basamakta kansere karşı koruyucu önlemler alınıyor; yapısı bozulan DNA'larımız tamir ediliyor, tamir edilemeyen hasarlı DNA'lara sahip hücreler Patolojide 'apopitozis' adı verilen hücre intiharına sürükleniyor, intihar etmezlerse de 'çöpçü hücreler' ve NK hücreleri denen savunma hücreleri tarafından öldürülüyorlar. Diyelim ki o gün o kadar çok kanserojene maruz kaldık ki tüm bu savunma sistemleri yetersiz kaldı, işte o zaman da bu 'besinsel kurtarıcılar' yetişiyor. Ülkemiz bir narenciye cenneti, onlara 'basit şeker' muamelesi yapmadan kıymet bilmek gerek, zaten çok fazla tüketmeye gerek yok, insan vücudu çok tutumlu tabiat ise o kadar cömert ki, bir küçücük portakal kabuğu. İnsan vücudu çok tutumlu tabiat ise o kadar cömert ki, bir küçücük portakal kabuğu yumrusunda 'dünyanın Salvesterolü' var... Üstelik bu alan, gelişim sırasında içeri kıvrıldığı için portakalın maruz kaldığı kimyasal işlemlerden de korunaklı, doğrudan tüketebilirsiniz. Afiyet ve şifa olsun, selam ve sevgimle...
Bugünün duası; yediğimiz her lokmanın Mevlâm şifasını vücudumuza çokça versin amin, ecmain.