Her bayram olduğu gibi bu bayram da, ‘Nerede o eski bayramlar, nerede o eski Ramazan’lar’ demeden önce bir şeyi kendimize hatırlatmamız lazım.
Bayramların bayram gibi olduğu, Ramazan’ın Ramazan gibi yaşandığı; sadra şifa sunduğu ve toplum olarak yaralarımızı sardığı o günler uzakta değil aslında. Uzakta olan biziz.
Bu Ramazan da eski Ramazan’lar kadar iyiydi ama biz eskisi kadar iyi değiliz.
Eskisi kadar masum olabilseydik Ramazan’ı da Bayram’ı da daha güzel geçirirdik.
Şimdi Ramazan’ı geride bıraktık. Artık bayram zamanı…
Daha doğrusu tatil zamanı…
Biz artık bayram değil, tatil yapıyoruz…
Çünkü iki dini bayramımız, Müslümanları birbirine bağlayan, kenetleyen bayram iken bugün tatil günü olarak algılanıyor…
Ramazan ve Kurban Bayramı’nın son yıllarda 9-10 güne çıkarılması ile insanların zihnine bayram yerine tatil olgusu yerleşti.
9 Günlük Ramazan Bayramı tatili sebebi ile; Kaplıca, Deniz tatili hesabı yapanlar yerlerini ayırdı, Cuma gününden kaçıp gittiler…
Oysa bayramlar bir tatil fırsatı değil aksine cennet imkânıdır.
Senenin yorgunluğunu üzerimizden atmanın yolu tatil köylerindeki eğlence değil Anadolu’nun dört bir bucağında kendine yer bulmuş “memleket” ocaklarında pişen ruh sıcaklığıdır.
Anadır, babadır, ninedir, dededir ve daha nicesidir...
Hayır duasıdır, gülümsemedir…
Bayram en güzel fırsattır. Hısım akrabanın kapısını aralayıp sevinçleri çoğaltmak, kadim dostluklara selam verip bir kalbin içinden geçen esenlik bildirisine kulak kesilmek gibidir.
Öpülen amca, dayı, hala ve teyze ellerinde yudumlanan şefkatle birlikte köy, mahalle, bucak demeden yurdun dört bir yanına uzanır bayram…
Mesaj yazmayı bırakıp, kapı zillerine basalım. Gelin şu mübarek Ramazan Bayramı’nda komşularımızın, aile büyüklerinin kapısını çalalım, ellerini öpüp hayır duasını alalım…
Bayram namazından sonra kahvaltı sofrası kurarak ailemizi bir araya toplayalım…
Baba bayram namazına giderken çocuklar evde yatmasın. Onlara Bayram sabahını hissettirelim. Ramazan Bayramını ailemizle beraber ayağa kaldıralım…
Gelin Bayramı Bayram gibi yaşayalım…
Uzun bayram tatilini fırsat bilen vatandaşlarımız gerek gurbetten sılaya gerekse tatil beldelerine akın etmeye hazırlanıyor. Ortaya çıkan tablo ülkemize adeta bir Kavimler Göçü havası ve yoğunluğu yaşatıyor.
Plansız, dikkatsiz ve son derece aceleci bir seyir anlayışı bayramlara ağır ve kara bir gölge düşürüyor. Yakın tarihimiz bunun çok ağır ve acı hatıralarıyla doludur.
Buradan yola çıkarak öncelikle memleket yoluna düşenlere, sonra da tatil beldeleri için sabırsızlananlara trafikte daha dikkatli olmalarını söylemek istiyorum.
Bugün Arefe yarın Bayram.
Bayramınız mübarek olsun dostlar…