Anayasanın 73.maddesi; ‘ Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.’
Motorlu Taşıtlar Vergisine yüzde 40 zam geldi.
El insaf!
Hükümetin acilen kendine gelmesi gerekiyor. Baktığımda, 7 Haziran’da ki rehaveti görüyorum. Bu halk 15 Temmuz’da devleti milleti için birlik ve destek oldu. Yine olsa yine olur. Bunun karşılığı yüzde 40 zam olarak geri dönmemeliydi. Verilen destek bu şekilde okunmamalıydı.
7 Haziran’a giden yol ne idi? Nasıl olsa halkın desteğini aldık, güçlü bir muhalefet yani alternatifimiz de yok denilerek hiçbir vaatte bulunulmadı. Ve halk seçim sonuçları ile dur bakalım dedi.
2019’a giderken, hedef 2023 derken bu vergiler akıl tutulmasıdır.
Bakanlıktan zamma ilişkin açıklama geldi. Zaten zam yapılmasa bile enflasyona bağlı yüzde 15 zam gelecekmiş. Savunma ve güvenlik harcamaları içinde tedbirler alınması gerekiyormuş bu yüzden yüzde 40 yapmışlar. Yani yapılan zam 40 değil, 25 imiş.
Vallahi nasıl rahatladık anlatamam! Alt tarafı yüzde 25 eklenmiş bizde ne büyüttük yahu!
Yazının girişinde özellikle belirtmek istediğim; vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı kısmı..
Bu zam ile aile geçindiren, kira ödeyen, çocuk okutan asgari ücretli ucuzundan bir arabaya dahi binemeyecek demektir.
Zaten asgari ücretli nasıl aile geçindiriyor, kira veriyor, çocuk okutuyor her zaman hayret etmişimdir fakat bu ayrı bir tartışma konusu olsun. Garibim şimdi arabaya da binemeyecek. Toplu taşımaya binse yarın ona da bir zam gelir. Allah yürü ya kulum der yürür o da n’apsın!
Amerika’da değişiklik gösterse de ortalama asgari ücret bin 900 dolar civarı. Almanya’da bin 500 Euro, Türkiye’de bin 404 TL.
Amerika ve Almanya’da bir asgari ücretli 2 seneyi bulmadan pahalı bir araç satın alabilirken, Türkiye’de maalesef 30 yıl yemeden içmeden para biriktirse alamıyor. Zaten asgari ücretlinin gözü pahalı arabada da olmuyor, ayağımızı yerden kessin yeter diye niyetleniyor ama bu zamdan sonra ona da niyetlenemeyecek anlaşılan..
Her şeyi bir kenara bırakalım.. Türkiye’de vatandaş zaten araç alırken ömür boyu MTV’sini peşin ödemiş oluyor. 30 bin liralık aracı 100 bin liraya alırken yapıyoruz bunu zaten.
Alınacak olan tedbirler için vergiye yansıtmadan alınabilecek birkaç tedbir önerim var benim, paylaşmak isterim..
Makam araçlarından tedbir alınabilir..
Kalınan otellerden, yemek yenilen restoranlardan tedbir alınabilir..
Hiçbir faydası olmayan ama para saçılan seminerler, yurtdışı gezileri azaltılabilir..
Futbol kulüplerinin ve büyük iş adamlarının vergi borçları sıfırlanmayabilir..
Fatih Terim’e birkaç milyon az para verildiğinde sanırım açlıktan ölmez..
Vekillerin telefon faturaları gibi giderlerini fütursuzca harcamalarını engelleyecek kısıtlamalar ile tedbirler alınabilir..
Mesela vatandaşın bir tanesine ortalama bin 500 – iki bin lira ödediği diş implantına vekillere ücretsiz 8 hak verilmeyebilir..
Sıralarsak birçok örnek çıkar..
Bence önce devlet kendisinden başlarsa işe halk bu kadar vergi altında ezilmeyebilir..
Naçizane tavsiyemiz..