Mizan

Zekiye Soylu

Mükellef insanların dünyadaki inanç ve davranışlarından dolayı âhirette hesaba çekilmeleri anlamında bir terim.

İbn Mes”ûd”dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden.”(T2416 Tirmizî, Sıfatü”l-kıyâme, 1)

Kıymetli kardeşlerim Rabbimiz insanları imtihan olarak gönderdiği bu dünyada bizlere belirli bir süre verir ve bize verilen bu sürenin bitmesiyle kabir hayatı başlar. Ve kıyamet kopar. Hadiste de dediği gibi insan beş şeyin hesabını vermeden yerinden kıpırdayamaz. Bunlardan ilki ömrünü nerede geçirdin. İnsanoğlu verilmiş en önemli şeylerden biri ömürdür ve ömrümüzün veya hayatımızın nerede nasıl geçmesi gerektiğine cüzi irade ile bizler karar veriyoruz. İster hayatımızı Allah’ın bize haram kıldığı ve ya uygun görmediği yerlerde geçiyoruz veya onun bizlere hak yolda bildirdiği güzel işler yaparak geçiriyoruz. Karar Allah cc. Bizi bu dünyaya göndermiş ama nasıl yaşamamız gerektiğini ve buyaptıklarımızın muhakkak surette bir hesabının olacağını bildirmiştir. Hak yolda olanlara ise bir çok vaad de bulunuş ve onları altlarından ırmaklar akan cennetler Adn cennetleri, Firdevs cennetlerini bizlere bildirmiştir.

Ömrüm içinde öyle bir bölüm vardır ki bu zamana gençlik denir. İnsanin en dinç ve güçlü olduğu ibadeti daha sağlam ve iyi yapabileceği ve yani zamanda büyüklerimizin tabiriyle “Delikanlılık” yani insanın ölümü hesabı pek hatırlamadığı zaman diyebiliriz. Ama öyle genç kardeşlerimizden var ki yolunu İslam’a ve hak yola adamış. Gençligin bir kere olduğunu bilen ve hayatının en güzel zamanının Allah yoluna adıyan gençkardeşlerimiz. Rabbim onlardan razı olsun. Ömrümüzü ve ömrün içinde çok önemli bir yeri olan gençliğimizi Rabbimizin yolunda harcamayı nasip etsin.

Hz. Ömer’in bir sözünde dediği gibi “Namaz Kılan Yaşlıyı Severim, Ama;

Namaz Kılan Gence Aşığım.”

Kıymetli kardeşlerim hesaba çekileceğimiz bir diğer konu ise malımızı nereden kazandığımız. Peygamber Efendimiz sas bir hadiste şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla)sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Helâl olanı alın, haram olanı bırakın!” (İbn Mâce, Ticâret, 2)

Kazancımızın helal yoldan olmasına kul hakkına girmemeye dikkat etmeliyiz.

Bununla birlikte bir diğer hesabımız ise malımızı nerelerde harcadığımızdır kıymetli kardeşlerim.

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari]Ben kazandım istediğim yerde harcarım düşüncesi yanlıştır kardeşlerim. Malımızı ihtiyacımız dahilinde helal dairesinde harcamalıyız.

Ve son olarak insanoğlunun hesaba çekileceği şey ise ilmiyle amel edip etmediğidir. Cenâb-ı Hak, ilimlerini dünyevî ve nefsânî menfaatlerine âlet eden, bildikleriyle kendileri amel etmeyen âlimleri Kur’ân-ı Kerîm’inde; “kitap hamallığı yapan merkepler” olarak tasvir eder. İhlâs ve takvâdan uzak, gâfilâne amel işleyenlere de “yazıklar olsun” buyurur. Her tülü ilme sahip oluruz ama ilmie amel etmezsek hiç bir anlamı kalmaz kardeşlerim. Rabbim bizleri hesabın görüleceği o gün hesabımızı kolay vermeyi ve kitabını sağ tarafından olan kullarından eylesin...Amin