Türkiye ile Mısır birbirine benzer mi? Benzemez. Türkiye'de kamuoyu, medya, ticaret, hukuk Mısırla ölçülemeyecek kadar modern usullerle yapılmaktadır.
Mısır'da askeri bir darbe oldu ama nedense bizi olması gerekenden daha fazla etkiledi.
Konu bir kaç açıdan yazılmalı, konuşulmalı.
Öncelikle hükümetin bu çerçevedeki politikasını yanlış buluyorum ifade edeyim.
Mısır'daki darbeyi bu kadar abartmamalıydı. Askeri darbeye ya da geçen yıl yapılan seçime bu kadar anlam yüklememeliydi. Hayati bir konu haline getirmemeliydi.
Demokrasi öyle bir seçimle gelecek basit bir yönetim şekli değildir. Kaç defa bu köşede yazdım demokrasi için eğitimli, bilinçli bir toplum gerekiyor.
Mısır Kloopatra'dan beri Mısırlılar tarafından yönetilmiyor. Tamamen dışarıdan müdahalelerle yönetilmeye alışmış bir toplumun bir yıl gibi bir zamanda demokrasiye adapte olması zaten beklenemezdi.
Hükümetimizin bir politikasını daha yanlış buluyorum, Arap Baharı mavalına çok fazla inanır bir görüntüde oldu.
Saygıdeğer Ahmet Davutoğlu bilmez mi? ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İsrail ve Rusya'nın musadesi olmadan bu coğrafyada en küçük adım dahi atılamaz. Avro Afrika'nın halkları ne zaman eğitiliverdi? Mısır, Libya, Fas, Cezayir, Tunus ne zaman demokratik tepki verebilecek bir kamuoyuna sahip oluverdi.
Yıllarca demir yumruklarla yaşamaya alışmış, sindirilmiş bir toplumun zaten bir anda demokratik tepki vermesi beklenemezdi, arkasında büyük oyunların olduğu bir oyun oynanıyordu ama nedense bizim hükümet bunu bile bile sanki çok büyük bir değişim yaşanıyormuş hissini kamuoyumuza pompaladı.
Şimdi oralardaki kamuoyu oynanarak seçimle iktidara gelmenin yetmeyeceği, yönetimlerin üzerinde yönetimlerin olduğu imajı oluşturuluyor, neden rahatsız oluyoruz?
Kazan doğurursa ölür de, bu iş bu kadar basittir.
Bu arada CHP beklenen tepkisini gösterdi. Aşırılıklarla ve terörizmle anılmaya başlanan CHP'nin tuhaf ve sandıktan umudunu kesmiş, gözü dönmüş lideri, göbeği Türkiye düşmanlarının elinde ulusalcı takım, devletten yıllarca geçinmiş cahil ve bir o kadarda bağnaz CHP'ye oy veren salak takım şimdi bir anda demek ki "çoğunluk önemli değilmiş. Mısır'da bunu gördük, hadi belki Türkiye'de de başarırız" diye el ovuşturmaya, meydanları terörize etmeye, Türkiye'de sıkıntı çıkarmaya başladılar. Yine milletin burnundan geliyorlar.
Peki, şöyle bir şey başlatılsa, CHP'liler "sokakları dinleyin" diyorlar ya; "CHP'nin kapanmasını istiyoruz", "Kılıçdaroğlu'nun Silivriye gönderilmesini istiyoruz", İş Bankası Kapatılmalıdır", "Türkiye düşmanı Sözcü Gazetesi, Halk Tv, Ulusal Kanal ve bunlarla birlikte onlarcası yayına devam eden anarşi merkezi medyanın yayını durdurulsun" diye insanlar meydanlarda toplansa...
CHP kapanacak mı? e sokaklar böyle diyor, Kılıçdaroğlu Silivri'ye gönderilecek mi? e sokaklar böyle istiyor, İş Bankası kapanacak mı? Milleti ajite edip duran salyalı medya kapanacak mı? E sokaklar böyle istiyor.
(Başbakanımıza diktatör diyorlar ya çok şaşırıyorum, bir diktatörün ülkesinde böyle yedi yimi dört saat diktatöre küfür eden medya olabilir mi? Mesela Esed, Suudi Kıralı buna müsade eder mi? Rusya'da, Çin'de musade edilir mi?)
Çoğunluğun istemesine gerek yok, hepimizin haykırmasına gerek yok, yüzde bir bile yeter, sokağa çıksınlar ve "CHP kapansın" diye bağırmaya başlasınlar. Buda medyada, sosyal medyada geniş bir şekilde yankı bulsun ve oldu da bitti Maşa Allah CHP, İş Bankası, salsalı, kudurmuş medya kapansın, Kılıçdaroğlu Silivri'ye gönderilsin.
Sokakların her dediği önemli de kaç gündür "Mısri tekrar gelsin" diyenler neden ciddiye alınmıyor. CHP o sokakları neden önemsemiyor.
Mısır Türkiye'ye benzemez, Türkiye'nin bilinçli kamuoyu Mısır'da yok. Türkiye'yi hiç bir zaman dışarıdan yönetemediler ama Mısır hiç bir zaman Mısırlılar tarafından yönetilmedi de asıl mesele bu değil asıl mesele dünyada CHP, Bas, AB, ABD eski düzenin bozulmasından korkuyor. Esed katili ne diyor, "Siyasal İslam" bitmiştir, ulan züppe senin zürriyetin biter de "Siyasal İslam" bitmez, İslam zaten bir siyasettir. İnsanları iyi, güzel ve doğruya götüren bir siyaset...
Tabi Allah'ın bir hesabı var, Allah'ın dediği olacak ve bakalım O (C.C.) ne diyecek... Bir de lütfen Türkiye romantik dış politikayı bıraksın, daha gerçekçi politika lütfen...
Diğer taraftan Kılıçdaroğlu ve genel olarak CHP'nin de artık ciddiye alınacak bir yanı kalmamıştır. Bugün görüntü genel olarak böyle...
Mısır'da olan bir askeri darbedir ama inanınız hiç kimse için büyütülmeye değmeyecek basit bir darbedir, Müslüman Kardeşler akıllı olmalı, tekrar seçime gitmeli, tabanını bilinçlendirmeli ve 28 Şubatların ardından Recep Tayyip Erdoğan'ların, Ak günlerin geleceğini unutmamalı...
Büyük olan Allah, İslam alemine yardım etsin...