“MİLLETİ KAZIKLAMAK" AKILLILIK MI?

Salih Köprülü

İnsanları kazıklamayı “akıllılık” zanneden bir zihniyet var.

Bu zihniyet tarzını beyinlerinde taşıyanların, esnaflıktan yakından uzaktan ilgisi yok.

Çünkü esnaflık kültüründe “milleti kazıklama” “müşteriyi kazıklama” diye etik kurallara uymayan bir para kazanma tarzı yok.

Kim 1 liralık suyu 2 liraya satmışta zengin olmuş.

Kim 75 kuruşluk bir çikolatayı, yüzde 150 kar ile satmışta başı göğe ermiş.

Tam tersi, bu tarz ticaret müşteri kaybı demektir.

Belli bir süre sonra ise, işyerinin ticaretten silinmesi anlamına gelir.

Bu zihniyeti taşıyan esnaflar, tespit edilip, ticaret ahlakı üzerine eğitim verilmeli.

İşini doğru-düzgün yapan esnaflar da müşteriler tarafından desteklenmeli.

Müslümanlıkta böyle bir zihniyet yokken ve Ahilik gibi ticaretin güzel ahlak-doğrulukla yoğrulduğu bir esnaf kültüründen gelinirken, “milleti kazıklamayı” akıllılık zanneden bir düşüncenin nasıl oluştuğu merak konusu.

Bunu sadece, su, çikolata vs. ürünler olarakta algılamamak gerekiyor.

500 liralık ev veya işyerine bin lira isteyen, 50 liralık ayakkabıya “nasılsa pazarlık yapacak” diye 150 lira fiyat söyleyen, 40 liralık gömleğin üzerine 80 liralık etiket yapıştıran zihniyeti de “milleti kazıklayanların” içerisine koymak gerekir.

Ticaret, güzel ahlak üzerine kuruluysa kazanç bereketli olur.

Havalimanlarını, otogarları bir gözlemleyin. Oradaki fiyat farklarını bir görün. Veya işlek bir cadde üzerindeki bazı kafelerin çay fiyatlarına bir bakın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Her konuda kelam eden esnaf odaları bu konuda neden sesini çıkarmaz merak konusu.

Biz hep birlikte bir millet değil miyiz? Mutlaka birbirimize işimiz düşmüyor mu? “Herkes herkesi kazıklasın” mantığını mı savunalım? Yanlışa yanlış denmezse, o yanlışa alışılmıyor mu?

Esnafımız, para kazansın hatta çok para kazansın ama “milleti kazıklama” taktiği, para kazanma adına çokta akıllıca bir taktik değil.

Anadolu’da Esnaf ve sanatkarları meslek ve ahlaki yönden örgütleyerek bir araya getiren Ahi Evran’ın şu sözü her işyerinde olmalı, “Kimseyi kandırma. Kanaatkar ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme. Eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken, affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil ve kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.”

Bunu başarabilirsek, önemli bir gelişme göstermiş olacağız.