Emekli bir grup amiralin demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan darbe çağrışımlı bir bildiri yayınlamasına toplumun her kesiminden tepki gelmeye devam ediyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiriyle ilgili soruşturma başlattı.
Anayasal düzene karşı işlenmiş örgütlü bir suç söz konusu.
Yargının gerekeni yapacağına inanıyoruz.
Halkın özgür iradesiyle seçilmiş hükümeti tehdit etmeye kalkışan ve aba altından sopa gösteren vesayet sevdalıları mutlaka hukukun gerektirdiği şekilde hesap vermeli.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de dile getirdiği gibi, muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmeli.
Emeklilik hakları kaldırılmalı ve emekli maaşları kesilmeli.
Bildiriye imza atan emekli amirallerin yurt dışından kimlerle görüştükleri, ilişki ağları ve muvazzaf subaylarla irtibatlarının olup olmadığı da araştırılmalı.
Darbe iması, “Zevzeklik etmişler” denilerek geçiştirilecek bir konu değil.
Emekli amiraller bildiriye yoğun tepki gelince, “Düşüncelerimizi ifade etme hakkımızı kullandık” demeye başladılar.
Yok, öyle yağma!
Siz milletin gerçekte ne yapmaya çalıştığınızı anlayamayacağını mı sanıyorsunuz?
Televizyonlara çıkıp konuşuyor, birçok kanalda görüşlerinizi açıklıyorsunuz.
Gazetelerde yazıp düşüncelerinizi ifade ediyorsunuz.
Çok hevesliyseniz parti kurup siyaset de yapabilirsiniz.
Fakat emekli de olsanız askeri kimliğinizi kullanarak halkın özgür iradesini tehdit edemez ve darbe çağrısında bulunamazsınız.
O bildiriyi sıradan bir grup vatandaşın yayınlaması başka, orduyla bir şekilde ilişkili insanların yayınlaması başka anlam ifade eder.
Bildiriyi yayınlayanlar örneğin bakkallar olsaydı aynı etkiye yol açar mıydı?
Cevabın “Hayır” olduğunu herkes biliyor.
Şu gerçek asla unutulmamalı:
Bu millet darbe heveslilerine 15 Temmuz 2016’da iyi bir ders verdi.
Hâlâ anlamayan varsa onlara da dersin daha iyisini vermeye hazır.
Bildirinin dolaşıma sokulmasından bu yana “Hodri meydan” diyor.
Çünkü darbenin gerçekte “dış güçler adına gerçekleştirilmiş örtülü bir işgal” olduğunun farkında ve bu vatanı canı pahasına savunmaya kararlı.
Emekli amirallerin darbe çağrısında bulundukları bildiri emekli büyükelçilerin bir süre önce yayınladıkları benzer bir bildirinin ardından geldi.
Anlaşılan bir yerlerden düğmeye basılmış.
Kuklalara takılıp kuklacıyı unutmamak gerek.
Nabız yokluyorlar.
Kim bilir, belki de kendi aralarında darbe için şartların olgunlaştığını falan konuşuyorlar.
Tüm Türkiye’yi kendi dar çevreleri gibi sanıyorlar.
Sonra milletin yoğun tepkisiyle karşılaşınca; siyasi partiler, iş dünyası, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları birbiri ardına seslerini yükseltip milli iradeye sahip çıkınca şaşırıyorlar.
Saçmalamaya başlıyorlar.
15 Temmuz’da başaramayınca “tiyatro” dedikleri gibi şimdi de “Erdoğan gündem değiştirmeye çalışıyor” diyorlar.
Sanki o bildiriye imza atan emekli amirallerin kahir ekseriyetinin CHP zihniyetinde olduğu bilinmiyormuş gibi milleti kandırmaya çalışıyorlar.
Düşünebiliyor musunuz, Cumhurbaşkanı’nın gündem değiştirmek için emekli amiralleri toplayıp Kanal İstanbul aleyhinde bildiri imzalattığına inanmamızı bekliyorlar.
Bu düpedüz Türk milletine ve zekâsına hakarettir.