Virüs ilk çıktığında bize gelmez dedik, geldi.
Yayılmaz dedik, yayıldı.
Yaza kadar mutasyona uğrar, etkisi geçer dedik, geçmedi.
Tedavisi veya aşısı bulunur dedik, bulunmadı.
Ne öngördüysek maalesef olmadı.
Şimdi tek yapmamız gereken sosyal mesafe ve maske kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmak.
Ancak bunu hala yeterince ciddiye almayanlar dünyada olduğu gibi bizde de var.
Bunun en büyük nedenlerinden birisi maalesef galesiz bir yapımız olması ikincisi de çoğu kişide gözlemlediğim maskenin koruma gücüne inançsızlık.
Bende buna istinaden bu hafta yazımda elimden geldiğince aslında bu iki hayati kuralın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacağım.
*
El yıkama, kalabalıktan kaçınma, sosyal mesafe ve maske gibi kurallar bizi koruyor ancak dolaylı olarak; asıl koruduğu ise sağlık sistemi…
Mesele artık virüsün yayılımını engellemek değil, zamana yayarak yayılmasını sağlamak…
Çünkü bu bir pandemi ve bu şartlar altında artık durdurulamaz.
Bunu biraz açalım…
*
Uzmanlara göre artık tüm ülkelerin nüfuslarının üçte ikisi enfekte olacak.
Bu enfekte olan hastaların ortalama yüzde 80’i hastalığı çok hafif veya hafif geçirecek.
Kalan yüzde 20’si tıbbi yardıma ihtiyaç duyarken bunların yaklaşık yüzde 6’sı yoğun bakım tedavisi görecek.
Bu rakamlar uzmanların ilerleyen dönemler için öngörüleri.
Yüzde 6 çoğu kişinin zihninde küçük bir rakam gibi belirebilir ancak bu 1 milyonu geçecek anlamına gelebilir.
İşte bu noktada asıl yapılması gereken virüsün yayılmasından ziyade yayılma hızına yönelik önlemler almak.
Buna önlem alınmadığı takdirde karşılığı; aşırı yüklenme sonucu sağlık sisteminin çökmesi olacaktır.
Bütün mesele verilen bu oranların bir anda değil zamana yayılarak atlatılması.
Böylece yine aynı oranda kişi hasta olacak ama aynı anda hasta olmayacak.
Yani durum kaos ortamı oluşmadan herkesin tıbbın bütün imkanlarından yararlanabileceği şekilde olacak.
*
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Konya’da tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildi.
Bunun nedeni vaka sayısında bir anda beklenenin üzerinde artış yaşanmasıydı.
Bu artışın nedeni de insanların uzun süreli karantinadan sıkılıp bir anda bütün kuralları kenara atarak hareket etmesi idi.
Peki şimdi düşünün ya bütün hastaneler de dolarsa?
Hastanede gereken yardımı aldığınızda virüsü alt edebilirsiniz ancak hastanelerde hasta patlaması yaşandığı takdirde bu imkanlardan yararlanamazsınız ve sonuç kötü olur.
Bunun yaşanmaması için ellerimizi sürekli yıkamalı, sosyal mesafemizi korumalı, maskemizi takmalı ve nişan, düğün, tören gibi kalabalıklardan kaçınmalıyız.