Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail'in Mescid-i Aksa'da Yahudi yerleşimcilerin Tevrat okuyarak ayin yapmalarına izin verilmesi ve Aksa'da sinagog için yer belirlenmesiyle ilgili devam eden tehditleri konusunda açıklama yaptı.
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini artırması ve her gün Filistinlileri öldürmesinin yanı sıra Aksa'da tüm dinlere "eşit hak" verilmesinin tehlikelerine değinen Ebu Rudeyne, Aksa'nın tarihi statüsünün bozulmasının, vahim sonuçlar doğuracağını ve savaş ilanı anlamına geldiğini vurguladı.
Bu karışık sorunların, gergin ve istikrarsız yeni bir döneme zemin hazırladığını ve farklı bir tarihi dönem yaşanacağı öngörüsünde bulunan Ebu Rudeyne, "İzlenen bu tehlikeli siyaset, ciddi bir ABD baskısıyla durdurulmazsa işler kontrolden çıkacak." ifadesini kullandı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh de aşırı sağcı siyasetçi Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Aksa'ya baskın tehdidini, "apaçık bir meydan okuma ve küstahlık" olarak nitelendirdi.
İsrail'de daha önce "provokatif eylemleriyle" tanınan Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'yı "ziyaret" edeceğini duyurması, işgal altındaki Filistin’de tepkiyle karşılandı.
İsrail basınında, Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) Partisinin lideri Ben-Gvir'in, yeni kurulan hükümetteki bir bakan olarak ilk kez Mescid-i Aksa’ya girmeyi planladığı aktarılmıştı.
İsrailli politikacının, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın statükosunu ihlal eden ve Filistinlilerce "baskın" şeklinde değerlendirilen söz konusu girişiminin, İbrani takvimine göre "Tevet" ayının onuncu gününe (Asara BeTevet) denk gelen salı (3 Ocak) veya çarşamba günü gerçekleştireceği belirtilmişti.
Söz konusu baskının gerçekleşmesi durumunda, görevdeki bir İsrailli bakan, Müslümanlara ait kutsal mabede 5 yıl sonra ilk kez girmiş olacak.