Sular ısındı deyimini sevmemin nedeni gazeteci olmam değil. Zaten aslına bakarsanız gazetecide sayılmam. Meselenin köküne de inmek istemem. Uzun bir izahat gerektirir.
Bazan fazla rasyonel olabiliyorum. Bu durum gazetecilik mesleğine bakış açımıda şekillendiriyor elbet.
Özellikle yerelde gazetecilik yapmak, eğer iletişim mezunu yada gazete patronu değilse, hiç bir işte tutunamamış, saygı görmek isteyen ve kendini gerçekleştirme duygusunu tatmin etmek için yapılan bir işmiş gibi geliyor bana. Böyle düşünmemin Nedenlerini sayarsam başıma iş alabilirim.
Her neyse, bu uzun düşünce tahlilini yapmamın bir nedeni var.
Serdar Kayalcı malum Meram Belediye Başkanı.
Serdar Bey’den önce, hatırlar mısınız bilmiyorum, Refik Tuzcuoğlu Meram’da başkanlık yaptı.
Meram’da belediye başkanı olmak gerçekten zor. Herkesin bildiği zorluklar bunlar. Refik Bey’de bu zorlukları yaşadı. Kendi hataları da oldu tabi Ancak Refik Bey, netice itibari ile güneş gözlükleri ve makam arabasıyla hafızalara yer edebildi.
O arabada lanetli midir bilmem? Bu konuyu sayın Muzaffer Şeker’le bi konuşmak gerekiyor.
Her neyse. Konumuza dönelim.
Refik Bey’in en temel özelliği basıncı olmasıydı.
Basıncı ne iş yapar bilmiyorum. Basın sektöründe faaliyet gösteren demek zahir.
Kısacası, Meram Basıncı bir belediye başkanını gördü. Pek memnun kaldı denilemez.
Duyarız ki basınımızın 3 temsilcisi daha Meram’a aday olmuş. Daha doğrusu cesaret edebilirlerse aday adayı olarak başvuruda bulunacaklarmış.
Kim bu isimler? Sabah Gazetesi Temsilcisi Latif Cem Baran, Star Gazetesi Temsilcisi Ahmet İzi, basından sorumlu başkan yardımcısı Mustafa Yazlık.
Latif Bey arada aday olur. İl başkanlığına da aday olduğunu hatırlıyorum. Bu siyaset böyle bir şey. Hani tanesiz başak misali. Gaz veren çok olur ama sonuca götüren destek önemli. Baskılara boyun eğecek mi latif bey göreceğiz. ( hani aday olanlar aşırı baskı neticesinde aday oluyor ya, o açıdan )
Ahmet İzi, hani tanışırız. Gençlik Kolları Başkanı. Temiz bir arkadaş. Gazeteci kimliğiyle değil de teşkilatçı kimliğini ön plana çıkartırsa nasıl olur mu bilmem. Ama sayın Başbakan’ın teşkilattan gelen adaylara çok sıcak bakmadığını biliyorum.
Mustafa Yazlık?
Belediyede maaşla çalışırken süreç onu Meram aday adaylığına kadar taşımış. Ben şahsen tanımıyorum. Kimdir diye sorulunca söylenenleride buraya yazmayım. En son Ticaret Odası Üniversitesi Mütevelli heyetine atandığında duymuştum adını.
Hatta emektar dostum Faruk Şekerci’ye bir anektot anlattım bu konuyla ilgili.
Bestami İnan ve Mustafa Yazlık, Mütevelli heyetine seçilince aklıma bir diyalog geldi.
Leyla ile Mecnun dizisinde konuşuyorlar.
- Madem uzaylılar yok diyorsun, Messi’yi nasıl açıklayacaksın, hadi Messi’yi geçtim. Sabri var.
Faruk bunu anlatınca koptu tabi. Haksız mıyız? Hadi Bestami İnan, yani oda olmazda, hadi zorladık oldu? Mustafa Yazlık? Ne alaka? Teklif edenler bi ayrı, kabul eden zihniyette bir ayrı değerlendirilmeli...
Neyse konumuz Meram. Mustafa Yazlık olur mu?
Olmaz.
Neden?
Bir kere cv kurtarmaz. Ankara’da olsa esnaf komisyonundan başlatırlar 15 sene sonra yönetim kurulu üyesi olabilirdi.
O yüzden zor.
Lafı amma dolandırdık. Biz Meram’da basıncı başkan gördük. İşin aslı pek tutmadı. Yine tutmaz. Meram ekâbir yer. Gazeteci ukalalığını kaldırmaz.
Yazdık ama kimse kusura bakmaz inşaallah. Hayır sonra telefonla arayıp niye yazdın abi, ayıp ettin diyorlarda, biraz çekindim açıkçası.