Azerbaycan Devlet Mefkuresinin ve Azerbaycan Cumhuriyetinin kurucusu Mehmet Emin Resulzade, 31 Ocak 1884 yılında Bakü’nün Novhan’ı köyünde doğdu.
Azerbaycan tarihinin en görkemli şahsiyetlerinden biri olan Resulzade, ilk eğitimini imam olan babası Ahund Hacı Alakber’den almıştır. Daha sonra eğitimini Bakü’deki Rus-Tatar mektebinde devam ettiren Mehmet Emin Bey, burayı bitirdikten sonra Bakü Teknik Okuluna başlamış fakat Rusların yaptıkları ayrımcılık sebebiyle bu okulu yarım bırakmıştır. Böylece Rusların, Azerbaycan Türkleri başta olmakla, egemenliği altındaki milletlere karşı yaptığı sömürge ve emperyal politikalara karşı çıkan Resulzade, hayatının sonuna kadar devam edecek mücadele hayatına başlamıştır.
Resulzade daha 17 yaşındayken, 1902 yılında gizlice Müslüman Gençlik Teşkilatı’nı kurdu. Daha sonra Çar Rusyasına karşı dönemin en büyük fikri akımlarından olan sosyalizm akımına katıldı. Bu niyetle Azerbaycan’ın en büyük ve ilk sosyalist teşkilatı olan “Hümmet”in kurucuları arasında yer aldı. Fakat daha sonra kendi ifadesiyle “sosyalizmin millete hiçbir faydasının olmayacağını anladığı için” bu teşkilattan uzaklaştı.
Resulzade, davasını fikri olarak da sürdürmüş ve birçok gazetede yazılar yayınlamağa başlamıştır. İlk yazısı 1903 yılında “Şarkı Rus” gazetesinde yayınlandı. Bu tarihten sonra vefat edene kadar hiç durmadan birçok gazete ve dergide yazılar yazdı.
Resulzade’nin faaliyetleri artık Rusya yönetimi için sorun oluşturmaya başlamıştı. Bu sebeple 1908 yılında Mehmet Emin Bey İran’a giderek Güney Azerbaycan’daki Settar Han harekatına destek verdi. İran tarihinde modern üslupta yayınlanan ilk gazete olan “İran-Nou” da, Resulzade tarafından yayınlandı. Fakat Çarlık Rusya’sı, Resulzade’nin buradaki faaliyetlerinden de rahatsız oldu ve onun İran’dan çıkarılmasını istedi.
İran’dan sonra Türkiye’ye gelen Resulzade, İstanbul’da Türk Ocakları’nın kurucularıyla görüşmüş ve onun yayın organı olan Türk Yurdu Dergisi’nde birçok yazılar yayınlamıştı.
Romanovlar Hanedanının 300. yıldönümüyle ilgili Rusya’da çıkarılan genel aftan yararlanan Resülzade, 1913 yılında tekrar Bakü’ye döndü. 1917 yılında, daha İstanbul’dayken, Bakü’de gizlice kurdurduğu, Azerbaycan İstiklal tarihinde benzersiz bir yeri olan Müsavat Partisi’nin başına geçti. Tarihler 28 Mayıs 1918 yılını gösterdiğinde Müsavat Partisi’nin başını çektiği Azerbaycan Milli Şurası Resulzade başkanlığında, Azerbaycan Cumhuriyetinin bağımsızlığını bütün dünyaya ilan etti.
Ancak maalesef, 27 Nisan 1920 yılında Sovyetler Azerbaycan’ı işgal etti. Resulzade, işgal bildirisine imza atmayan yegane şahsiyetlerden biridir. Bolşevikler Azerbaycan’ı işgal ettikten sonra Azerbaycan’ın Lahiç köyünde saklanan Resulzade, 3 ay sonra tutuklandı. Fakat sosyalist olduğu dönemlerde birkaç kez hayatını kurtardığı Stalin, bu defa Resulzade’ni ölümden kurtararak Moskova’ya götürdü. Stalin’in düşüncesi Resulzade’ni kendi tarafına çekip ona inananların direncini kırmaktı. Fakat Resulzade bu düşünceyi iyi anlayarak Moskova’dan Finlandiya’ya, oradan da Türkiye’ye geldi.
Türkiye’ye geldikten sonra Azerbaycan’dan kaçan muhacirleri tekrardan başına toplayarak yeni bir mücadeleye girişti. Fakat ne yazık ki, Rusya’nın baskıları burada da onu yalnız bırakmadı. Bundan sonra Avrupa’ya giderek onlarca gazete ve kitap yayınlayan Resulzade, dünyanın en büyük ikinci devletine karşı son anına kadar Azerbaycan’ın bağımsızlığı için mücadele verdi.
1947 yılında tekrar Türkiye’ye gelerek Ankara’ya yerleşen Resulzade, burada da mücadelesine devam etti. 5 Mart 1955 yılında ömrünü Azerbaycan mücadelesine adayan Resulzade, Ankara’da hayata ebediyen gözlerini yumdu. Mezarı şuan Ankara Cebeci Asri mezarlığındadır.
Yazımı, kurduğu devlete Azerbaycan ismini ve Azerbaycan’ın üç renkli bayrağını bahşeden Resulzade’nin, o bayrağı ilk defa semalara yükseltirken söylediği sözlerle son vermek istiyorum: “Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez!”