Mehir cinayeti çözüldü mü?

Gülşen Yılmaz
Son günlerin trendi. TV programlarında katil bulmaca... Özellikle gündüz kuşağı seyreden kadınların bir numaralı programı da Müge Anlı... Hatta artık yeni düzende kadınlar programı kaçırdıysa hiç üzülmeyip akşam internetten tekrarını izliyorlar.
 
Çünkü bu programda katiller bulunuyor. İtiraflar yapılıyor. Gündem belirleniyor.
 
Bazı haber kanalları bile şu anda haber yapmak için Müge Anlı’dan yararlanıyor.
 
İş mi bu şimdi?
 
Demeyin!
 
En son Konyalı bir ailenin cinayeti gündemimiz oldu. Nerede otursam kimle konuşsam bunu anlatıyor. Herkes dedektif gibi cinayet izi sürer olmuş. Bir katil fikrimiz illaki var. Beş çaylarında bu konu tartışılıyor.
 
İşin garip yanı emniyet mensupları bile Müge Anlı ile birlikte hareket ediyor. Güvenlik güçlerimizi ne güzel de itibarsızlaştırıyoruz değil mi?
 
Zaten ben emniyetin böyle programlarla işbirliği yapmasını da anlamıyorum. Bu ülkenin cinayetleri neden medyada herkesin gözü önünde çözülüyor? Bu durum tamamen güvenlik güçlerimizi hedef alan bir algı yaratıyor.
 
İnsanların ağzında sürekli; “Müge Anlı bir cinayeti daha çözdü” sloganları duyuyoruz. Yahu bizim polislerimiz yapamıyor mu bu işi de bir gündüz kuşağı programının sunucusuna kalıyor? 
 
Ayrıca işin başka bir boyutu ise; olaylar artık o kadar magazinleştirilip, basite indirgeniyor ki! Önceden kanımızın donduğu, dehşete düştüğümüz cinayetleri artık merakla izler olduk. Bu tarz programlar sayesinde en çok okuduğumuz haberler cinayet ve intihar oldu.
 
Birilerinin sırf reyting uğruna yaptığı programlar yüzünden yeni jenerasyon cinayetlerle büyüyor. Çocuklar anneleri ile kahvaltı ederken cinayet çözümleyen bir programı izlemek zorunda kalıyor. Katil kimdir sorularına cevap aranıyor. Ben sırf bu program için kurulan whatsapp grupları olduğunu duydum. Olayın vahamet derecesini siz hesap edin artık!
 
Diğer bir sorun bu programın halkın gözünde böyle olayları normalleştirmesi… Yani insanlar basite indirgenerek bilinçaltlarına sokulan cinayetleri, tecavüzleri, intiharları o kadar bayıla bayıla izliyorlar ki, ister istemez buna alışıyorlar.
 
Ben bu durumda bir sonraki aşamada insanların sırf televizyona çıkabilmek için cinayet bile işleyebileceğini düşünüyorum.
 
Yapma sende bu da felaket teorisi gibi oldu dediğinizi duyar gibiyim.
 
Ama düşününce mesela gerçekten bu denli ciddi ve iç karartıcı…
 
Ortada su götürmez bir gerçek var. Haberciler olarak verileri görüyoruz. Cinayet ve intihar haberlerinin okunma rakamı ile diğer haberlerin okunması arasında uçurum oluşmuş vaziyette!
 
Bunun en büyük sebebi ise TV programları… Ben emniyet mensuplarının buna destek olmasını istemiyorum. Bir olay çözümlenecekse bunu işin ehli olan kişiler yapsın. Olaylar çözümlensin.
 
Biz sonucu haberlerden üstü kapalı izleyelim. İnsanlar cinayetlerin nasıl işlendiğini, öldürülüş biçimlerini görmek, bilmek, öğrenmek zorunda değil! Bir kıza tecavüz eden adamın itirafını biz bir TV programında izlemek istemiyoruz!