Meclisler Şaka mı Yapıyor?

Hamdi Bağcı

KTO, KSO, KTB, geçtiğimiz süre içerisinde Birlikte Konya’yız sloganı ile gerçekten bütün Türkiye’nin takdiri toplayan bir iş birliği örneği sergilediler. Aslında halada sergilemeye devam ediyorlar. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan bile takdir toplayan, “bizim Kayseri’de bile bu kadar müthiş birlikteliği sağlayamadık” diye gıpta ettiği birliktelik bu…

Tabiî ki biz de bu sinerjiyi sağlayan, Konya’mıza bu birlikte Konya olarak değerler katan Başkanlar Sayın Selçuk Öztürk, Sayın Memiş Kütükçü ve Sayın Uğur Kaleliyi kutluyoruz.

Elbette kutluyoruz ama bir konuda biraz kendilerine hayıflanacağız. Geçen Cuma günü bu kurumumuzun meclislerinden Mısır ve Suriye ile ilgili bir açıklama geldi.

Suriye’de bebek katili Esed kimyasal silahı kullanmış, hatta bunu dünya hazmetmişken, ABD, İngiltere, Fransa unu ipe sermişken, Mısır’daki diktatör katliamının üzerinden nerede ise 20 gün geçmişken Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası meclisleri bir kınama yayınladı.

Tabi ne yalan söyleyelim şaşırdık, birileri bu kurumlarımıza bu konularda açıklama yapın dedi, ondan mı böyle bir açıklama yapmak zorunda hissettiler kendilerini? İyi de niye resmi tatil olan bir günde yaptılar? Niye Cumartesi günü yerel basının en etkisiz günlerinden birisi olduğunu bile bile gün tercihini Cuma olarak belirlediler?

En önemlisi de Mısır katliamı üzerinden 20 gün, Suriye katliamı üzerinden 10 gün geçtikten sonra böyle bir açıklama yaptılar?

 

Biz, KTO, KSO, KTB eğer bu açıklamaları yapacaksa, olayların olduğu gün, yani Mısır’da Ümmetin evladı, Rabia’da şehit edildiği gün, katil Esed çocukları katlettiği gün, kendi halkına kimyasal silah kullandığı gün bu açıklamaları yapmalarını beklerdik.

O zaman çıksalardı, birlikte bir basın toplantısı düzenleselerdi, hatta bu da Konya’daki televizyon kanallarımızdan canlı verilseydi, bütün dünyaya Konya’nın tavrı gösterilmiş ve müthiş bir iş yapılmış olurdu.

Hatta tüm Türkiye’ye örnek olur, Konya’dan beklenen bu çıkış daha ilk günden tüm Türkiye’yi ateşlemiş olurdu.

Ama şimdi yapılan açıklama, lütfen başkanlarımız bize kızmasın, zamansız bir açıklama olmuştur.

Eğer şimdi açıklama yapacaksanız, “Biz Hükümetin Suriye ve Mısır konusunda kararlılığını destekliyoruz. ABD, İngiltere, Fransa gibi emperyalist devletler Suriye’de çıkar görmeyince geri adım attılar. Ama Türkiye Suriye’ye ve Mısır’a petrol, kâr, çıkar bağlamında bakmaz. İnsani olarak bakar ve Türkiye gerekiyorsa Suriye’ye kendi girmelidir, Esed’e karşı askeri operasyon düzenlemelidir, biz iş dünyası olarak böyle bir operasyonda, mazlumların yanında olan hükümetimizle oluruz. Bu çerçevede hiçbir ekonomik saikı düşünmeyiz” deseydiniz.

Şimdi açıklama yapacaksanız, “Ey İran, eğer sen karakterli, Müslüman bir devlet olsaydın, bütün dünyaya rağmen senin yanında yer alan Türkiye’yi anlar, Esed katilinin değil, mazlumların yanında yer alan Türkiye ile hareket ederdin.

Eğer sen Türkiye’nin yanında yer alsaydın, kendi halkını katleden, kendi çocuklarını yiyen bu adi katil Esed şımaramaz ve bu kadar fevri insan öldüremezdi” deseydiniz.

Şimdi açıklama yapacaktınız, “Risk alıyoruz ve uyarıyoruz CHP ve Lideri, bazı saçma sapan açıklama yapıp duran muhalefet liderleri, sizler Türkiye düşmanları ile birlikte hareket ediyorsunuz. Bunu yapmayın, bu millet sizi affetmez. Esed katilinin kanı sizin elinize de bulaşıyor” deseydiniz.

Sonra yayınlanan metinde şöyle bir bölüm var, “Konya iş dünyası olarak uluslararası toplumu ve özellikle İslam ülkelerini başta Suriye, Mısır, Filistin, Somali, Myanmar, Kerkük ve Doğu Türkistan olmak üzere, dünyadaki tüm Müslüman coğrafyalarında yaşanan sorunların çözümü için göreve davet ediyoruz”…

Başkanlarım lütfen bize kızmayın da bu cümle çok  klişe bir ifade olmuş.

Kınama kararı almışken, tüm coğrafyayı analım demişsiniz. Lübnan, Afganistan ve daha pek çok yeri de anabilirdiniz.

Sonra Müslüman coğrafyalarında yaşanan sorunların çözümü için kimi göreve davet ediyorsunuz, siz ettiniz ve tabiî ki soru şu, kim muhatap ? İsim verseydiniz keşke

Acizane şunu demek istiyoruz, bu konularda spesifik açıklamalarla, ayrıntılarla ve genel, göstermelik değil, gerçekçi ifadelerle, hakikaten sorumluluk üstlenmiş büyük kurumlar gibi hareket etseniz daha güzel, şık ve etkili olmaz mı?

Konya Odalarına yakışan Türkiye’yi peşinden sürüklemek olmalı. Aksiyon ve gücüyle bunu göstermeli. Bizim beklentimiz bu. Siz bunun farkında mısınız?