Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın planlı ve fiili tatbikatları arasında yer alan “Mavi Vatan 2021 Tatbikatı” 87 gemi, 27 uçak ve 20 helikopterin katılımıyla Akdeniz ve Ege’de başarıyla gerçekleştirildi.
SİHA’ların da katıldığı tatbikatta yerli ve milli silah sistemleri ile gemilerin etkinliği test edildi.
Deniz Kuvvetleri’nin envanterindeki TB-2 SİHA’dan millî imkânlarla geliştirilen lazer güdümlü MAM-L füzesi ile bugüne kadarki en uzun menzilli atış yapıldı ve Doğu Akdeniz’deki su üstü hedefi tam isabetle vuruldu.
Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabında o atışın videosunu yayınladı.
Akdeniz ve Ege’de gerçekleştirilen tatbikatlarla “ordumuzun harekâta hazırlık eğitimlerinin yapılması” ve “kuvvetler arasında müşterek çalışabilirlik anlayışının artırılması” olduğu kadar Türkiye’nin Mavi Vatan’daki haklarını sonuna kadar korumaya kararlı olduğunu dosta düşmana göstermek de hedefleniyor.
Türkiye, kendisine dayatılmak istenen oldubittiye karşı çıkarak Doğu Akdeniz’de adil bir paylaşım yapılmasını istiyor.
Söz konusu paylaşım Mısır ve Lübnan gibi ülkelerin de lehine.
Bölge dışı güçlerin de desteğiyle Türkiye’ye boyun eğdirebileceği hayalini kuran Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayarak hiçbir şey yapamayacaklarını er ya da geç fark edecekler.
Cyprus Mail gazetesinde yayınlanan “Anastasiadis'in enerji konusundaki yanılgıları bize pahalıya mal oluyor” başlıklı yazı birilerinin çoktan gerçekleri görmeye başladığının kanıtı niteliğinde.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Rumların Doğu Akdeniz’de enerji alanında Türkiye’yi dışlayarak yaptığı planın “korkunç biçimde yanlış” olduğu belirtilen yazıda GKRY’nin Türkiye ile anlaşmaya varmadan doğal gaz satmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor.
Gerçekleri görmeye başlayanlardan biri de Mısır.
Akdeniz’de karbonhidrat ihalesine çıkan Kahire, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirdiği kıta sahanlığı sınırlarını tanıdığını gösterdi.
Mısır’ın bu tavrı Ankara ve Kahire arasında deniz yetki alanlarının belirlenmesi için müzakerelerin başlamasından korkan Atina’yı telaşlandırdı.
Doğu Akdeniz’de dayatmaya çalıştığı haritanın çöpe gitmesinden endişe duyan Yunanistan korkunun ecele faydası olmadığını da öğrenecek.
Türkiye ve Mısır arasında istihbarat birimleri ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde görüşmeler devam ediyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır’ın kıta sahanlığımıza saygı göstermesinin olumlu olduğunu belirterek, “İlişkilerimizin seyrine göre Mısır'la deniz yetki alanlarını müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz” dedi.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de çizdiği sınırların Mısır tarafından ihlal edilmemesi Ankara ve Kahire arasında bugünden yarına bir anlaşma sağlanacağı anlamına gelmiyor.
Böyle bir adımın engellenmesi için Yunanistan’ın elinden geleni yapacağı ve Mısır’a baskı uygulamaya çalışacağı muhakkak.
Ankara ve Kahire arasında yakınlaşma olmasından rahatsızlık duyacak diğer bazı ülkeler de olası bir anlaşmayı engellemek isteyecektir.
Mısır, baskılara boyun eğerek şu an için Türkiye’yle deniz sınırı anlaşması imzalamaktan geri dursa bile eninde sonunda o anlaşma için Ankara’yla masaya oturacak.
Çünkü milli çıkarları bunu gerektiriyor.