Türk tarihine baktığınız zaman, öyle bir ay yok ki, o ayda katliam, soykırım veya bunun aksine fetihler, bayramlar olmasın. Yılın 12 ayının, Türk tarihi için boş olan tek sayfası yok. Böyle aylardan biri de içinde bulunduğumuz Mayıs ayıdır. Özellikle Mayıs ayının son günleri…
27 Mayısla başlayalım. 27 Mayıs 1960 yılı maalesef Türkiye için kara sayfadır. Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesinin gerçekleştiği 27 Mayıs tarihinde, Türkiye büyük kayıplar verdi. Başbakan dahil olmakla 3 bakanın asıldığı bu darbenin bedelini, bugün dahi ödüyor. Allah bu millete bir daha o günleri yaşatmasın.
Gelelim 28 Mayıs 1918 tarihine. Çarlık Rusya’sının yıkılıp Kafkaslardan çekilmesinden sonra bu boşluktan yararlanan Güney Kafkasya’nın 3 büyük milleti, peş-peşe devletlerini ilan etti. Bu devletlerinin birisi de, Müslüman doğunun ilk Türk Cumhuriyeti olan Azerbaycan Halk Cumhuriyet’iydi. Toprakların, ülkelerin paylaşıldığı bir dönemde bir avuç vatansever gencin fedakarlıklarıyla kurulan bu devlet, bugün 101 yaşını kutluyor. Eğer parmak sayısını geçmeyen vatan evladı gençlerin gayretleri olmasaydı, bugün Azerbaycan devleti ve Azerbaycan halkı belki de tarih sayfasından silinip gidecekti. Tabi burada Osmanlı Devletinin kardeş yardımını da unutmamak gerekir.
Ermeniler, Ruslar ve İngilizler yeni kurulan Azerbaycan Cumhuriyetini yok etmek için harekete geçtiği zaman, Osmanlı Devletinin gönderdiği Kafkas İslam Ordusu, Azerbaycan Türklerini uçurumun kenarından aldı. Azerbaycan’ı yok etmek isteyenlere “dur” dedi. Bunun için 1130 evladını şehit verdi ama kardeşini düşmana yem etmedi. Bugün, Osmanlı Devletinin bu fedakarlığı, Azerbaycan halkı tarafından şükran ve minnetle yad ediliyor.
Hazır Osmanlı Devletinden bahsetmişken, 29 Mayıs 1453 tarihini de hatırlayalım. Peygamber Efendimizin (s.a.v): “Konstantiniyye elbet fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” hadisine mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han, 29 Mayıs 1453 yılında, yüzyıllardır geçilemeyen Bizans’ın surlarını yerle bir ederek İstanbul’u feth etti. Çağ kapatıp, çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bu zaferiyle, dünyanın merkezi İstanbul, ebediyen Türk ve Müslüman yurdu oldu.
Tarihi bu kadar şanlı zaferle ile dolu olan Türk ve İslam Dünya’sının, günümüzdeki durumu maalesef vahimdir. Coğrafyamızda neredeyse kan ve gözyaşının hakim olmadığı yer kalmadı. İslam ümmeti, Türk milleti yeni fetihler, yeni kurtuluşlar beklemektedir. Doğu Türkistan’ımızın, Filistin’imizin, Güney Azerbaycan’ımızın, Arakan’ımızın, Güney Türkistan’ımızın, Suriye’mizin ve başka Türk ve İslam Milletlerinin umudu bizedir. İnşallah bundan sonra yüzümüze gelen her ay, bize katliamlar, soykırımlar, göçler ile değil bayramlar, zaferler ve fetihler ile gelir. Gününüzün güzel olması dileğiyle…