Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 3 ay geçti. Aynı günde iki kez gerçekleşen depremle 50 binin üzerinde kardeşimizi toprağa verdik. Binlerce yaralımızın tedavileri devam ediyor. Bu süreçte tarifi mümkün olmayan acılarla içimiz yandı, ciğerimiz parçalandı, lokmalar boğazımıza dizildi. Halen devam eden artçı sarsıntılarla deprem anı hafızalarda tekrar canlanmaya devam ediyor.
Bu süreçte yakınlarını toprağa veren vatandaşlarımızla milletçe yas tuttuk, öksüz ve yetim kalan çocuklara kol kanat germeye çalıştık. Yaraların sarılması için ilk günden itibaren 11 ilde AFAD koordinesinde faaliyet gösteren birçok kurum ve kuruluş seferberlik ruhuyla sahada görev aldı almaya da devam ediyorlar. Devlet millet dayanışmasının en güzel örneğine bu süreçte şahit olduk. Büyük devlet olmanın kadim milletin mensubu olmanın onurunu yaşadık. Öyle ki depremin yaşandığı ilk saatlerden itibaren Tüm Türkiye afet bölgesine akın etti. Bölgede mesai mefhumu bir kenara bırakılarak adeta arı gibi çalışılarak acılar paylaşılmaya, yaralar sarılmaya çalışıldı.
Bu çalışmalar esnasında Birçok kurum ve kuruluş gönüllüsünün kurumsal aidiyetleri giydikleri yeleklere yansıdı. Diyanet ve vakıf personelimiz de mavi yelekleriyle deprem bölgesindeki faaliyetleriyle hafızalarda yer edindiler. Öyle ki mavi yelekliler, depremin ilk gününden itibaren yaraları sarmak ve acıları paylaşmak için yoğun gayret sarf ederek gecelerini gündüzlerine kattılar. Başta cenaze defin işleri olmak üzere arama kurtarma çalışmaları, ayni yardım, sıcak yemek, gıda dağıtımının yanı sıra manevi rehberlik noktasında da depremzede vatandaşlarımızın yanında oldular. 25 binden fazla Diyanet personeli, 50 bini aşkın vakıf gönüllüsüyle binlerce tır yardım malzemesini milyonlarca kardeşimize ulaştırmak için girilmedik sokak ulaşılmadık köy bırakmadılar.
Depremin ardından başka şehirlere göç eden gerek yurtlara yerleştirilen gerekse de ev kiralayan depremzede kardeşlerimizin yanında olmaya ve hayır dualarını almaya devam eden Mavi yelekliler, iyilik yolunda öncü olmaya devam ediyorlar.
Ülkemizin seçim sürecine girdiği ve sıcak siyasetin ülke gündemine hâkim olduğu bu süreçte gerek deprem bölgesindeki kardeşlerimiz gerekse de deprem bölgesinden gelip şehrimize yerleşen depremzede vatandaşlarımız unutulmamalıdır. Yaraların sarılmaya başlandığı, gözyaşlarının kurumaya yüz tuttuğu bu günlerde hassasiyetimizi kaybetmeden bu sürecin tamamlanması sağlanmalıdır. Rabbim cümlemizi iyilik yolunda daim eylesin. Selam ve dua ile..