İsrail’in Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı soykırım süreci bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu süreçte, bazı marjinal sol gruplar Filistin’i kendilerine paravan yaparak bu bahaneyle Türkiye’ye zarar verecek eylemlerde bulundular. Dertlerinin asla Filistin olmadığı belli olan bu gruplar, maalesef bazen samimi Müslüman Türk evlatlarını da kandırmayı başarıyordu. Konuyla ilgili olarak defalarca bu gruplara dair gözlemlerimi dile getirmiştim. Söylemleri, eylemleri, paylaşımları ve izledikleri yollar, maalesef görmeye alıştığımız marjinal sol grupları anımsatıyordu. Bu konuda arkadaşlarımızı uyararak bu gruplardan kötü kokular geldiğini, dertlerinin Filistin değil, aksine terör örgütleri ve onlara yakın kuruluşların çıkarlarını savunmak olduğunu ifade etmiştik. Ne yazık ki zaman bizi haklı çıkardı.
Bu gruplar arasında özellikle öne çıkan bir grup vardı ki, çok tehlikeliydi ve samimi, masum Müslümanları peşinden sürüklüyordu. Açık açık Türkiye’ye zarar verecek eylemler içerisinde bulunuyordu ve kendi oyunlarına masum Anadolu Müslümanlarını da alet ediyordu. Ancak her şey, Suriye’de Esed rejiminin devrilmesinden sonra değişti. Zira grubun sosyal medya sayfalarında, takipçilerinin Suriye ile ilgili paylaşım yapılmamasını eleştirdiği görüldü. Derken, grup sosyal medya hesabından kendini feshettiğini duyurdu. Anlaşılan, dertlerinin Müslümanların acısı ve zalimle mücadele olmadığı ortaya çıkmıştı.
Fakat benim bu fesih açıklamasında dikkatimi çeken bir cümle oldu. Bahsi geçen cümlede, sözde Filistin için mücadele eden bu grubun “Gençlik Komiteleri” ve “Emek ve Adalet Platformu”nun garantörlüğünde kurulduğu belirtiliyordu. Yani, Müslüman gençleri kandıran grubun kurucuları, aslında adı geçen örgütlerdi. Özellikle “Gençlik Komiteleri” grubunun altını çizmek gerekiyor. Çünkü bu grup, Türkiye’nin 2018 yılında terör örgütü PKK/PYD’ye karşı başlattığı “Zeytin Dalı Harekâtı” sırasında şu tweeti paylaşmıştı:
“AKP'nin, TSK ve ÖSO eliyle halkları birbirine düşman etmeye yönelik tüm girişimleri başarısız kalacaktır. Kobane'de kaybedenler, Efrin'de de kaybedecek! Sınırlarınız, bombalarınız halkların birlikte yaşama iradesine engel olamayacak! TSK savaş suçu işliyor, saldırılar derhal durdurulsun!”
Yani, sözde Filistin için hareket ettiğini söyleyen grubun kurucuları ve garantörleri görünüşte sol bir grup olarak görünse de gerçekte ise PKK’nın uzantılarıydı. Tabi ki bu kişiler, Suriye’de işbirliği yaptıkları Esed rejiminin devrilmesinden oldukça rahatsız olmuşlardı. Çünkü sıranın PKK/PYD’ye geleceğinin farkındaydılar. Bu nedenle Suriye meselesinde gerçek yüzleri ortaya çıkınca grubu dağıtma yoluna gittiler.
Peki, bunlara inanan sen, Müslüman kardeşim! Terör devleti İsrail’i lanetleyip terör örgütü PKK’ya destek olmak hangi akılla, hangi mantıkla bağdaşır? Üstelik bu grup, memleketinin baş düşmanıysa…
Elbette biz Müslümanız ve Müslüman kardeşlerimizin derdiyle dertleniriz. Zalime karşı olmak, mazlumdan yana tavır almak milletimizin en temel özelliklerindendir. Ancak bunu yaparken dikkatli olmalı ve birilerinin bu asil duygularımızı kullanmasına engel olmalıyız. Aksi halde kaş yaparken göz çıkarırız.