Yenilikçi, akıllı ve ileriye dönük şehirler, ilçeler, mahalleler, yeni insanları, yeni işletmeleri ve yeni yatırımı çekerler.Bir kentin itibarı önemlidir, bu nedenle yaşadığımız şehri marka yapabilecek, şehre olumlu katkı yapacak marka bir başkan için seçim yapacağız. Sosyal medya kullanımında muhtarlar çok başarılı işler çıkardılar.
Esasında “sadece bir şehri, ilçeyi yönetecek kişiyi seçeceğimiz bir seçim” diyerek belediye seçimlerinin basite indirilmesine karşıyım.
Çünkü 21. yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Ve hatta ondan sonrası. Bundan en küçük şüphemiz yok. İşte Türkiye’nin yüzyılına giden bu yolda şehirlerimizi inşa edecek kişileri seçeceğiz. O kadar basit bir seçim değil yani.
Konya’nın bir şansı var bu seçimde. Uğur İbrahim Altay. Konya seçimlerinin favori ismi. Selçuklu ilçe belediye başkanlığında başarı dolu.
Bir yazı ‘Marka Şehir ve Marka Başkan’ başlığı ile başlıyorsa buna ne kadar da yakışıyor sayın başkan. Marka bir şehrin hem temelini atabilecek hem de yükseltebilecek en iyi isim O görünüyor. Ak Parti’nin kalesi olan Konya, kale olmanın faydasını görecek gibi görünüyor, başkanın vizyonu, misyonu, sıcaklığı, mütevaziliği, çalışkanlığı, aşkı, şevki, açıkladığı projeler sayesinde…
Allah yolunu açık etsin…
Çok sayıda proje ile çıkılan bu seçimde proje sayısı ile bile yarışılır durumlar gözlemlendi.
Kişi başı olarak bakılan bazı projeler azdı fakat yapılabilir olması umut verici, Kişi başı yeşil alan, yürüyüş yolu, bisiklet yolu, solunan karbondioksit ve benzeri araç sayısına uygun otopark alanları, ulaşımdaki kolaylıklar.
Görülecek yerler, etkileyici manzaralar ve binalar şehrin en önemli kriteridir. Doğal veya insan yapımı olmaları fark etmez, şehri benzersiz yaparlar ve cazibe merkezi yapar. Eyfel kulesi, Mevlana müzesi...
Konum, şehirlerin çoğu coğrafi durumları nedeniyle yaşamak için yeterlidir. Deniz veya göl kenarında bir şehir, olmayanlardan daha büyüleyici kılar. Nehirler, kanallar, tepeler ve dağlar çok hoş bir doğal atmosfer veriyor.
Yaya yolları, yoğun trafiğin yanında yürüyüş yapmakta zorlansa da, çok fazla yaya bölgesi olan veya en azındanaraçsız caddeleri olan bir şehir merkezinin dolaşmayı çok daha keyifli bir deneyim haline getirdiği açıktır .
Uygun maliyet, daha ucuz olanı şehirler tercih edilir. Otopark, su, enerji, ulaşım, vergi gibi herkesin ödediği kriterler tercih sebebidir.
Güvenlik, suç oranı yüksek bir şehir, kasaba, mahalle yaşanılamaz bir yerdir. Caydırıcı önlemler alınabilir.
Temizlik, dolaşırken ve şehirde yaşarken, kötü koku, duman veya sokaklardaki çöp, kentin gözüken yüzüdür.
Alışveriş, pazar yerleri,sayısı ve çeşitliliği, yaşanılan yerin tercih sebebidir.
İklim, güzel havaları olan, karbondioksit oranıaz olan yerler tercih edilir.
İnsanlar, çok arkadaş canlısı insanlar yaşamak için önemli bir artıdır. Öte yandan, bölge halkı kaba olduğunda da yaşanılamaz bir yer olur.
Gece yaşayan bir şehir hayatı, her şehirde güzel birçok mekan mümkün olsa da, geniş bir seçim yapmak ya da manzaralı seyir yerleri günün yorgunluğunu alır.
Taşımacılık, kolayca seyahat etmek, bir şehri ve sunduğu şeyleri görmenin en iyi yoludur. İyi bağlantılara sahip bir toplu taşıma ağına sahip olmak, tecrübeyi geliştirir ve basitleştirir.
Şehrin büyüklüğü, büyük şehirler normalde daha çok teklif edecek ve farklı alanlarda daha ilginç olma eğilimindedir. Bununla birlikte, bu gerçek zaten dolaylı olarak diğer kriterlere de dahil edilmiştir.
Seyahat kolaylığı, zorlanan kıyafetler, ırk, cinsiyet, din ve cinsel temelde yapılan herhangi bir ayrımcılıktır.
Sonuç olarak;
Bir kaç kriter aklıma gelmiş ise de herkes yaşadığı yerin durumunu en iyi bilendir. Eğer bir şehirde, ilçede veya mahallenizde bir uçtan bir uca yürürken sizi rahatsız eden şeyler varsa çöp, trafik, yeşil alan azlığı, dengesiz kaldırımlar, gürültü gibi gözlemlerinizi bir sonraki dönemde değişecek mi diye bakın. Seçimin hepimize hayırlı olmasını dilerim.