Bu yazımda sizlere lider ile yönetici ya da başkan arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum. Tarihte yüzlerce devlet kurulmuştur ve bunların binlerce kralları, hanları, sultanları ve padişahları olmuştur. Ancak, acaba bunlardan kaçı iz bırakmıştır ve kaçı tarihin akışını değiştirmiştir. İşte sadece bunu yapabilenler lider olmuştur. Buradan esinlenerek şu tarifleri size aktarmak istiyorum: Lider; bir grup insanı belirli bir amaç etrafında toplayabilen, bu amaçlar için onlara tesir edebilen, nereye, nasıl gidileceğini gösteren, hedef ve misyon koyan, yani yol gösterici bir kişidir. Yönetici ya da başkan ise; başkaları tarafından o pozisyona getirilmiş, başkaları adına çalışan, önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak için çaba gösteren, işleri planlayan, uygulatan ve teftiş eden kişidir. Mükâfat ve cezaya dayalı kanuni gücü vardır. Çalışıp çabalayarak başkan olunabilir ama lider olunamaz, zira liderlik doğuştan gelir yani Allah vergisi bir kabiliyettir. Yönetici, insanları hep çalıştırmak ister; lider ise onlara çalışma azmi ve ilham verir. Yönetici, genellikle makamının gücünü kullanırken lider ise her zaman saygı ve sevgi duyulan kişidir. Yönetici, bencildir ve daima önde görünmek ister; lider ise takım ruhu taşır ve tebaasını öne çıkarır. Yönetici, hatalıyı arar ve hata yapanı teşhir eder; lider ise hatayı bulmaya çalışır ve onun bir daha yapılmamasını arzu eder. Yönetici, bulunduğu yeri idare etmekle yetinir; lider ise kabına ve sınırlarına sığmayarak devamlı yeni yerler arayışı içindedir. Yönetici, başkalarının yaptığı yeniliklere ayak uydurmaya çalışır; lider ise bizatihi yenilikler üretme derdindedir. Yani yönetici statükocudur; lider ise yenilikçi... Yönetici, bilgiyi kendine saklar; lider ise bilgisini paylaşır ve yayar. Yönetici, kısa vadeli plan ve program yapar; lider ise uzun vadeli programları planlar. Yönetici, riske girmez, korkak olur; lider ise muvaffakiyet için riske girer, gözü kara yani cesurdur. Yönetici, başkalarının himmetiyle vazifeye gelir; lider ise mücadele ede ede yönetimi alır. Yönetici, neredeyse hiçbir zaman hatasını kabul etmez, başkalarına yükler; lider ise hatasını kabul etmekten çekinmeyerek ondan ders alır. Yönetici, çok konuşur az dinler; lider, az konuşur çok dinler. Yöneticiye zor ulaşılır, çünkü hiyerarşik yapı onun düsturudur; lidere kolay ulaşılır, çünkü hiyerarşik yapıya hiç ehemmiyet atfetmez. Yönetici, kendinden başka kimseye güvenmez, hatta neredeyse herkesten şüphelenir; liderin etrafında ise sadece güvendiği insanlar vardır, onlardan şüphe etmez. Yöneticinin yanında çalışanlar eziyet çeker, zira uhdesindeki insanlara hep psikolojik bir baskı uygular; liderin yanında çalışanlar ise işini zevkle icra eder, çünkü liderlerinden güç alırlar. Yönetici, sözünde durmayabilir, sık sık karar değiştirmesi sürpriz değildir; lider ise sözünün eridir, kararından kolay kolay dönmez. Yönetici, karizmatik değil, tersine umumiyetle silik bir tiptir; lider ise karizmatik ve heybetlidir. Yönetici, başkalarının vizyonunu takip eder; lider, bizzat vizyon sahibidir. Yöneticinin hitabeti genellikle zayıftır; lider ise aynı zamanda çok iyi bir hatiptir. Yönetici, insanlara fazla tesir edemeyebilir; lider ise kitleleri etkiler. Yönetici, korku uyandırır; lidere ise hayranlık duyulur.
Şimdi etrafınıza bir bakın ve kimlerin lider ve kimlerin sadece yönetici olduğuna siz karar verin.
Ayrıca cumhuriyet tarihimizde görev yapan cumhurbaşkanı, başbakan ve parti piderlerinden hangileri aklınızda kalmış ya da bu vasıflara uyuyor?
Bir de günümüzdeki siyasi partilerden hangileri iyi bir lidere, hangileri ise kifayetsiz denebilecek kadar silik yöneticilere sahip, onu da iyi düşünün.
“İnsanlar yönetilmek istemez, kendini yönetmeyi bilen iyi bir lider tarafından yönlendirilmek ister.”
Sözün özü; “Lideri aslan olan koyunlar, lideri koyun olan aslanı her zaman yer.” (Arap atasözü)