Halık olan Rab, insanı en güzel biçim ve surette yaratmış. Farklı ayetlerde beyan edildiğine göre, biz insanları atılmış bir sudan çeşitli merhalelerden geçirerek var etmiş. Nitekim insana çok önemli bir sıfat olan yeryüzünün halifesi olma sorumluluğunu da vermiştir. Yine ayette buyrulduğu üzere insan ahseni takvim üzere yani en güzel kıvamda yaratılmış.
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli fark hiç şüphesiz irade sahibi olmasıdır. Doğru ile yanlışı ayırt edebilme gücünü insanlara bahşeden Rab, hem doğruyu hem de yanlışı yeryüzüne koymuş. İkisi arasında kendi hür irademizle seçim yapmaya bırakmıştır bizi.
Son zamanlarda gündemi fazlaca meşgul ettiğinden her ne kadar kültür sanat edebiyat konularından uzak olsa da ahlakın konusu olan ve dinimiz İslam’ın da hükümlerinin bulunduğu önemli bir meseleye değinmek istiyorum.
Malumunuz son zamanlarda kadın erkek eşitliği ve feminizm gibi zırvalıkların arttığı buna mukabil “kendi hayatıma kim ne karışır, bu benim özgürlüğüm” söylemleriyle onur (!) yürüyüşlerinin düzenlendiği lgbt zihniyeti ve yanlıları gündemi fazlaca meşgul etmekte.
Gökkuşağı gibi rengarenk bir bayrağa sahip bu zihniyet pek çok yerli ve yabancı firmalar tarafından desteklenmekte ve insanlara ne yazık ki güzel gösterilmeye çalışılmaktadır. Üstelik pek çok insanın hayranlık duyduğu yerli ve yabancı sanatçı tarafından bu zihniyetin desteklenerek reklamlarda cicili bicili gösterilmesi Müslüman ülkemizde insanlığın gidişatı için çok yaralayıcı, oldukça onur kırıcı bir mesele halini almaktadır.
Bilmeyenler için lgbt hakkında kısaca bilgi verecek olursak, eşcinsel kişilerin hakları mücadelesi konusunda kapsamlı bir kelime olarak kullanılmakta. Kuranı Kerim’in emrine karşı gelip ahlakı en çirkin şekilde yok eden bu onursuz insanlar hemcinsle ilişkiyi normal görmekte ve bunu ne yazık ki yaymaya çalışmaktadır.
Hatırlayacağımız üzere Sodom şehrine Peygamberlikle görevlendirilen Hz. Lut’un kavmi de böyle bir sapkınlık içindeydi. Fakat Rabbin emri Lut’un duasıyla birlikte gecikmeyerek feci şekilde helak oldular.
Hz. Lut, Hz. İbrahim’in kardeşi Haran’ın oğludur. Hz. İbrahim’e ilk iman eden ve yolunda hicret eden zattır. Lut, Sedum ya da Sodom adıyla bilinen şehre yerleşir. Bu kavmin şehir dışında yol üzerinde bostan ve meyve bahçeleri vardır. Yağmursuzluk ve kıtlıktan dolayı bereketini kaybetmeye başlamıştır. Sedumlular kendileri dışında yoldan geçen yolculara yabancılara ikram etmek şöyle dursun bahçeye girenleri dahi ırzlarına geçmek gibi iğrenç bir ceza ile oradan kovmaya başlamış. Zamanla yoldan geçen insanların da ırzlarına geçmiş hatta kendi toplulukları içinde de bunu bir yaşam tarzına dönüştürmüşler. Kadınlarla evlenmeyi bırakıp hayvanlardan bile daha aşağı düşmüşler.
“Elçiler: Ey Lut biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamayacaklar. Sen gecenin bir vaktinde ailenle birlikte yola çık. Eşin hariç sizden hiç kimse geride kalmasın. Çünkü onların başına gelecek olan şüphesiz onun başına da gelecektir. Onlar için belirlenen zaman sabah vaktidir. Sabah da yakın değil midir? Emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine sağanak halinde Rabbin katında işaretlenmiş taşlar yağdırdık. Böyle cezalar zalimlerin başından hiç eksik olmaz.” Lut suresi 81-82-83.ayetler.
Günümüzde de unisex denilen cinsiyetsiz kıyafetler, aksesuarlar, algılar unisex hayatın tohumları olup özellikle gençleri bu zihniyete alıştırmaya ve sevdirmeye çalışmaktadır. Kültürümüze ve özellikle inancımıza ne kadar da ters düşen bir olgu. Bir mağazaya giriyorsunuz ve sizi girişte bekleyen vitrin aynen şöyle: Anne baba erkek ve kız çocuktan oluşan 4 kişilik çekirdek aileye aynı renk ve desenden gömlek ve yine birbirinin aynı pantolon kombini. Gördüğümde çok şaşırdım ve öfkelendim. Babamla ben nasıl bir mantık ki aynı şeyleri giyerim?Annem olgunluğunda bir kadın nasıl olur abimle aynı…Tövbe ya Rab bu günlere mi kaldık. Çok utandım. Ve cidden endişelendim. Yine dünyaca ünlü bir giyim firmasının erkek giyim defilesinde erkek mankenlere başörtüsü örtüp İslamiyeti küçümsemeleri çileden çıkardı.Gençlere nasıl bir dünya bırakıyoruz?Onların sonunun da Lut kavmi gibi olmaması için bir şey yapmıyoruz diye içim içimi yedi. Bu yazı da o endişelerin sonucu olarak ortaya çıktı.
Hatırlarsanız bu yıl Ramazan ayının ilk haftasında Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş Cuma hutbesine çıktığında: “Allah zinayı ve eşcinselliği yasaklıyor” dedi diye ne kadar kınanmış ayıplanmıştı. Böyle insanlara Allah’ın ayeti söylendiği halde Ali yada Ayşe’nin sözü gibi küçümsüyor ve işlerine geldiği gibi davranıyorlar.
Unutmayalım ki şerden sakınmak tek kurtuluş değil. İnsanları uyarmak halifelikle görevlendirilmiş biz insanların sorumluluğu. Onlara engel olmayıp, aman canım oğlum hevesini alsın varsın pullu payetli giyinsin, kızım gençtir giydiğine karışamam demek onları düpedüz ateşe atmaktır. En kötüsü de bana bir şey olmaz benim çocuğuma bir şeyler yapamazlar mantığı. Hz.Lut’un yani Allah’ın Peygamberinin karısını saptıran zihniyet, bizim çocuklarımıza ve toplumumuza neler yapar varın siz hayal edin.
İbrahim’e su taşıyan karınca kadar da olsa tarafımızı göstermek gerek. Rabbim ayağımızı kaydırmasın ve bizi Sıratı Müstakimden ayırmasın.