Kirleniyoruz ve kirletiyoruz.
Süregelen bir çevre kirliliği söz konusu. Artık, korkutucu boyutlara varan doğa kirliliği bir iklim krizine dönüşmeye çok yaklaştı. Son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yığılması artış gösterdi. Bozulan dengenin mimarları olarak, tüm bu sinyaller bildiğimiz fakat üstelemediğimiz türden.
Küresel ısınma; atmosfere salınan sera gazları sonucu Dünya üzerinde yıl boyunca ölçülen sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. Hâl böyleyken yapılan çevreci kampanyaların da pek bir yararı olmuyor. Çünkü baş gösteren kuraklık, büyük bir engel teşkil etmekte.
Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşme etkili oluyor. Kışın sıcaklıklar artıyor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor ve hayvanların göç dönemleri değişiyor. Yani iklimler değişiyor. İşte bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor. Durumun böyle devam etmesi ekonomi, toplum ve sağlık konularında büyük hasarlara yol açacaktır.
Bu ekolojik zarar, denizlerimizde de bir istilaya dönüyor. Son dönemde çokça bahsedilen Akdeniz ve Ege denizlerine inen balon balığı. Bu balık zehirli olduğu kadar yırtıcı. Dokunulması hâlinde anında etki eden bu tür, balıkçılara da zor anlar yaşatıyor. Dişleri sayesinde her şeyi kolaylıkla yiyebiliyor, aynı zamanda diğer balıklar için de büyük bir tehdit oluşturuyorlar. Uzmanlar, denizlerimizde fazla ısınma sebebiyle balon balığının artıp, tahribata sebep olduğunu söylüyorlar. Öyle ki çevre bozulmasının sebep olduklarını ve olacaklarını duymak bizleri fazlasıyla korkutuyor.
Küresel ısınma, buzulların erimesiyle başlayan felaketler habercisi. Ani bir sarsıntıyla hayatımıza girdi ve çevremizin ne kadar yaşanılmaz olduğunu gösterdi.
Doğanın nimetlerinden faydalanırken, hor davranmak neden?
Tabiat dediğimiz renk cümbüşünü, bazen hırs yüzünden bazen de keyfi olarak bozuyoruz. İnsanı yoksullaştırıp, sağlığını bozacağını göz ardı ediyoruz. Daha iyi bir Dünya, insanlığa yeni bir soluk getirecektir. Bunun için çalışmak huzur ve sakinlik getirecektir. Buna, ülkece en çok ihtiyacımızın olduğu zamanlardayız.
Küresel ısınma ile mücadele etmek için; enerji kaynaklarını dikkatli kullanma, ulaşımda karbondioksit oranını büyük oranda azaltmak ve geri dönüşümü desteklemek gerekiyor.
Bunun yanında, küresel ısınma sonuçlarını en aza indirip küreselleşmeli, dünya ile bütünleşmeli. Çünkü küreselleşme, ekonomik olduğu kadar siyasal, teknolojik ve kültürel boyutlu bir süreçtir.
“Asıl Olan İnsandır!” sözünden hareketle, bugüne ve geleceğe yatırım yapılmalı.
Küreselleşme ile insanın geniş fikirlerle, dünya görüşlerine katılması istenir. Diğer yandan bir dayatma olarak algılansa da, Dünya’nın benimsemesi söz konusudur. Yenilikçi, çoğul ve çağdaş birey esastır.
Yaşadığımız son küreselleşme bilgi işlem, iletişim ve üretim örgütlenmesindeki büyük değişim ile bağlantılıdır. Dolayısıyla, küreselleşme konularıyla beraber umut da büyümüş oluyor.