Kurbanlık Sıkıntısı Yok Diye Besici Ezdirilmesin

Hamdi Bağcı

Tarım Bakanı Mehdi Eker birkaç haftadır önemli bir konu için medyada yer alıyor.

Nerede ise her gün gön kameralara, “kurbanlık sıkıntısı yok, elimizdeki hayvan varlığı kurbanlık ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir, hatta iki misli hayvanımız var” diyor.

Peki, bu açıklamayı neden yapıyor? Çünkü biliyor ki Kurban Bayramı yaklaştı ve bizim ibadetimizden para kazanmak isteyen simsarlar iş başında.

Bazı gazeteleri, internet sitelerini, televizyonları satın alarak, “hayvanlık az, et pahalanacak, kurbanlıklar çok pahalı olacak”, şeklinde spekülatif haberler yayıyorlar.

Önce Diyanet İşleri Başkanlığı simsarların önünü kesmek için yurt içi ve yurt dışı kurbanlık rakamlarını açıkladı. Piyasayı biraz düzenledi ama kompradorlar durur mu? Durmuyorlar, medyada kurbanlıkların pahalanacağına, et fiyatlarının yükseleceğine dair haberler yayıyorlar.

Peki, bu haberler neden bu kadar yoğun bir şekilde medyada yer alıyor?

Konuyu sektörden birkaç kişi ile görüşmeye çalıştım. Şu anda hayvan sıkıntımızın olmadığı doğru ama besicilerin asıl korkusu bu spekülasyonlarla hayvanların çok ucuza satılma tehlikesi...

Burada iki yönlü spekülasyon var.  Birincisi hayvanı pahalı satmaya çalışan simsarlar, ikincisi ise ucuz hayvan almaya çalışan et tüccarları…

Nasıl bir ülke olduk, neden bu kadar rakamlar üzerinde birileri haksız kazanç sağlamak için mücadele veriyor? Bilemiyorum, bildiğim beşeri sermaye konusunda ciddi sıkıntı çekiyoruz ve bu sıkıntı ne yazık ki hem bereketimizi götürüyor, hem de bir şekilde üreticiye, tüketiciye zarar veriyor.

Bakan açıkladı, şu anda Türkiye’de Büyükbaş ve küçükbaş hayvan üretimde kurbanlık sayısı açısından hiçbir problem yokmuş. Geçen sene kesilenin iki katı kadar büyükbaş kurbanlığımız varmış.

Geçen sene 770 bin büyükbaş hayvan kesilmiş, şu anda 1,5 milyon büyükbaş hayvan sadece kurbanlık için varmış. Geçen sene 2 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan kesilmiş, bu sene 3,5 milyon koyun, keçi cinsi hayvan varmış.

Bizim hayvan sıkıntımız yok, millete kurbanlıkları pahalı satmaya çalışan, pahalı et yedirmek isteyen avucunu yalayacak.

Tabiî ki bu rakamlar üreticinin mağdur olmasını da engellemelidir. Bu rakamlara güvenip hayvan fiyatını düşürmek, besiciyi oldubittiye getirip elindeki hayvanları yok parasına almak isteyen tüccarların varlığına karşı da tedbir alınmalıdır.

Bakanlık besicinin ezilmesine müsaade etmemelidir.   

Gerekiyorsa taban fiyat uygulamasına bile gidilmelidir. Besiciliğin yok olmasının bedelini bu ülke çok ağır bir şekilde ödedi. Şimdi yeni bir dönem başladı, Türkiye bir daha o eski günlere dönmemelidir. Ne üretici, ne de tüketici incitilmelidir. Dengeli bir şekilde piyasanın gitmesinden sorumlu kurumda bakanlıktır.

Onun için Tarım Bakanlığı, simsarlara karşı oldukça net, kesin ve önemli açıklamalarını hayvanları besiciden oldubitti ile ucuza kapatmaya çalışan et tüccarlarına karşıda yapmalıdır.

Hayvancılığı, tarımı hafife alma lüksümüz yok. Bugün Türkiye tecrübelerinden çok iyi bir şekilde faydalanmalıdır spekülatif adımlara müsaade edilmemelidir.

Diğer taraftan sınırlarımızdan kaçak hayvan girişi önlenmelidir. Özellikle Suriye, İran, Irak sınırı çok ciddi anlamda kontrol edilmeli, bununla birlikte denizlerimizden kaçak yollarla ülkemize sokulan et ve canlı hayvan girişlerinin tamamı ortadan kalkacak şekilde keskin adımlar atılmalıdır.

Türkiye tarım ve hayvancılık alanında edindiği zenginliği koruyarak, tam bağımsız ve kendi kendine yeten bir ülke olarak kalabilir.

Netice itibariyle Bakanlık vatandaşını, besicisini simsara, tacire, kompradora feda etmemeli, dengeli ve düzenli canı hayvan ve et rejimini yürütmelidir.

Bunu başaramazsak öyle ya da böyle bu ülkede hayvancılığı bitiririz, bilginiz olsun…