Ticari hayatın gereklerinden biri olan yabancı para ile mal alımı ve satımı veya yabancı para ile borçlanılması durumlarında ödeme zamanlarında kurun yükseliş veya düşüşüne bağlı olarak taraflar için kazanç veya kayıp oluşabiliyor. Ticari işletmeler açısından yabancı para cinsinden yapılan ödemelerde oluşan kur farkı ticari kazanç veya ticari kayıp olarak muhasebe kayıtlarına alınıyor ve beyan ediliyor.
Yasal düzenlemede açık hüküm bulunmaması nedeniyle; kimi firmalar kur farkı gelirleri için fatura düzenlemediği gibi KDV’ye tabi tutmuyor, kimi firmalar fatura düzenleyip KDV’ye tabi tutmuyor, kimi firmalar ise fatura düzenleyip KDV’ye tabi tutuyordu. Aynı zamanda kur farkı giderleri için de karşı taraftan fatura düzenlenmemesini de talep ediyorlardı.
Bakanlığın konu ile ilgili görüşü ise; aslı vergiye tabi olan matrahın fer-i’si, farkı da vergiye tabi olur düşüncesi ile kur farkının faturalandırılması ve KDV’ye tabi tutulması gerektiği yönünde idi.
Uygulamada firmaların yabancı para cinsinden yapılan ödemelerde karşılaştıkları kur farkları için gerçekleştirdikleri muhasebe işlemleri şu şekildeydi;
- Karşılıklı cari hesap mutabakatı yaparak kur farkına ilişkin tutarları kayıt altına alıyorlar, fatura düzenlemeden, KDV’ye tabi tutmadan işlemi kayıtlarına alabiliyorlar,
- Kur farkına ilişkin tutarları fatura düzenleyerek, KDV’ye tabi tutmadan işlemi kayıtlarına alabiliyorlar,
- Kur farkına ilişkin tutarları fatura düzenleyerek, KDV’ye tabi tutarak (KDV dahil) işlemi kayıtlarına alabiliyorlar,
- Kur farkına ilişkin tutarları fatura düzenleyerek, KDV’ye tabi tutarak (KDV hariç) işlemi kayıtlarına alabiliyorlardı.
Zaman zaman meslektaşlardan gelen “kur farkı” için fatura düzenlenip/düzenlenmemesi ve KDV hesaplanıp/hesaplanmaması sorularına uygulamada birçok alternatifin olduğu, büyük firmaların yasal boşluğu bildiği için fatura düzenlemekten kaçındığı, KDV’ye tabi tutmadığı, lakin bakanlığın görüşünün fatura düzenlenmesi ve KDV’ye tabi tutulması yönünde olduğunu ifade ediyorduk. Ayrıca Vergi denetmenleri tarafından yapılan incelemelerde de; konu ile ilgili tespit yapıldığında fatura düzenlenmediğinden ve KDV’ye tabi tutulmadığından bahisle Vergi İnceleme Raporuna konu olabiliyor, mükellefler mağdur olabiliyordu.
Neredeyse Katma Değer Vergisi kanunu yasalaştığı günden bugüne kadar süren kur farkı nedeniyle fatura düzenlenmesi ve Katma Değer Vergisine tabi tutulup/tutulmaması eleştirisi Danıştay’ın aleyhte verdiği kararı ile iyice tartışmaları hararetlendirdi ve bakanlığın konu ile ilgili düzenleme yapması gerekliliği ortaya çıktı.
18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7161 sayılı Vergi kanunları ile bazı kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılmasına dair kanun ile Katma Değer Vergisi kanununun 24. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “fiyat farkı” ibaresinden sonra gelmek üzere “kur farkı” ibaresi eklendi. Böylece, kur farklarının KDV’ye tabi tutulması zorunlu hale gelmiş oldu.
Yasanın Resmi Gazetede yayınlandığı 18 Ocak 2019 tarihinden itibaren yurtiçi teslimlere ilişkin kur farkı ödemelerinin matrahın bir unsuru olarak faturaya bağlanarak KDV hesaplanması gerekiyor.
Firmaların geçici vergi dönemlerinde ve yılsonlarında aktifte veya pasifte yer alan yabancı paraların Vergi Usul Kanunu uyarınca yapılacak kur değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farklarının KDV’ye tabi olmadığını ayrıca belirtelim.
Yapılan yasal düzenlemenin ardından tartışmalar da bitmiş değil, halen tartışmalar devam ediyor. Gerek bugüne kadar KDV’ye tabi olduğu yönünde görüşe göre fatura düzenleyip KDV ödeyen mükellefler ile hiç fatura düzenlememiş ve KDV beyan etmemiş mükellefler arasında haksızlığa yol açtığı, gerekse bundan böyle düzenlenecek faturalarda KDV’nin iç yüzdeye göre mi? Dış yüzdeye göre mi? hesaplanacağı konularında açıklık getirilmiş değil. Ayrıca fatura düzenlenmesi halinde KDV oranının işlemin tabi olduğu KDV oranı mı? yoksa genel KDV oranı mı? olacağı hususlarında da bakanlığın yayınlayacağı tebliğ ile konuya açıklık getirmesi bekleniyor.
2018 yılı malum döviz kurlarının çok hareketli olduğu bir yıl oldu. Bu nedenle şirketlerin 2018 yılı bilanço ve gelir tablolarında döviz kurlarına dayalı yansıması oldukça yüksek olması bekleniyor. Bu nedenle kur farkı hesaplamalarınız dolayısıyla oluşan kur farkı gelirleri için fatura düzenlenmesi ve KDV’ye tabi tutulması, kur farkı giderleri için karşı taraftan fatura talep edilmesi gerektiğini unutmayın.
İşlerimizin hayr, akıbetimizin hayr olması dileğiyle, selam ve dua ile…