Kümülatif-E

Necmettin Şimşek
            Son dönemlerde daha hızlı olan sektör teknolojiydi, şimdi çok daha hızlı oldu.
            Latife yapar gibi büyüdü. Teknoloji okuma yazma düzeyimiz sadece bu şakaya gülme aşamasında…
 
            Teknolojik birikim, teknolojik ilerlemenin ana mekanizmalarından biri olarak kabul edilir, ancak bunun tam anlamı ve dinamikleri çoğu zaman belirsizliğini korur.
 
            Bu mekanizmayı daha iyi anlamak için teknolojiye birbiriyle bağlantılı teknolojilerden oluşan bir bilgi bütünü olarak yaklaşırız. Teknolojik kümülatiflik, teknolojik gelişmelerin aynı bilgi gövdesi içindeki diğer gelişmeler üzerine ne ölçüde inşa edildiği olarak anlaşılabilir. Bu nedenle bir teknolojinin kümülatifliği, bilgi tabanının boyutundan farklı, ancak bununla yakından ilişkili olan bilgi tabanının yapısı ile karakterize edilir.
 
            Kümülatiflik ve bilgi tabanının boyutu arasındaki ilişkiyi tanımlayan analitik olarak denklemler hayatımızı kolaylaştırıyor. Patent verileri kullanarak bir dizi seçilmiş teknoloji için fikirleri deneye dayalı olarak trendleri görüyoruz. Sonuçlar, kümülatifliğin teknolojiler arasında önemli ölçüde değişen bir oranda, bilgi tabanının boyutuyla orantılı olarak arttığını göstermektedir. Aynı zamanda, teknolojiler arasında bu oranın zaman içindeki buluş oranıyla ters orantılı olduğunu görüyoruz.
 
            Bu, hızla büyüyen teknolojilerde kümülatifliğin nispeten yavaş arttığını göstermektedir. Özetle, sunulan yaklaşım, teknolojiler arasındaki kümülatiflik varyasyonlarının ve teknoloji geliştirmenin altında yatan bilgi dinamiklerinin derinlemesine, sistematik bir analizine izin verir. Bu, hızla büyüyen teknolojilerde kümülatifliğin nispeten yavaş arttığını göstermektedir.
 
            Kümülatif teknoloji anlayışına göre yeni bilgiler eskilerini kapsarlar, yani bilgi kapsama kümesinin oluşma eylemidir, eski ve yeni bilgiler arasında bir bağlantı olması bilginin birikmiş olduğunu göstermez. Bu bağlantı kapsama kümesi yerine kesişim kümesi (hatta bazen boş küme) şeklinde de olabilir, çünkü doğaya yeni bakış açısı eski kavramların çoğunu (hatta bazen hepsini) gereksiz ve anlamsız kılar. (örneğin bugün Dünya’nın hangi hayvanın omzunda olduğu tartışması anlamsızdır.) Ayrıca hemen hemen her bilginin kesiştiği de unutulmamalıdır.
 
            Kümülatif teknoloji anlayışı geliştiricileri geçmişleriyle kısıtlar, çünkü bir şeyler üretmek için geçmişte üretilmiş başka şeylere ihtiyaç duyulduğunu söyler, "eğer o eski bilgiler olmasaydı geliştirici önce o eskileri üretmek zorunda kalırdı" gibi yorumlara neden olur. Oysaki teknoloji (her insani eylem gibi) asla düz şekilde gelişmez, sürekli hatalar yapar, yanlış yollara sapar. Yani geçmişi yapmak zorunda olan yeni adamın tüm o hataları yeniden yapması ve rastlantılara rastlaması gerekir. Bu zorlayıcı düşünce yerine aynı sonuca çok farklı yollarla ulaşabileceğimizi düşünmek daha iç açıcıdır.
 
            Teknolojik birikim, teknolojik ilerlemenin ana mekanizmalarından biri olarak kabul edilir, ancak bunun tam anlamı ve dinamikleri çoğu zaman belirsizliğini korur. Bu mekanizmayı daha iyi anlamak için teknolojiye birbiriyle bağlantılı buluşlardan oluşan bir bilgi bütünü olarak yaklaşıyoruz.
 
***Sonuç olarak;
 
            Kümülatif, toplanarak sonuç alma yöntemi olması sebebi ile hatalarda minimum olacağı gibi tarih sırasından ivmelenme ve net durum gösterir.
 
            Hayatımızda kümülatifi kullanmayı pek tercih etmiyoruz, en ilerici teknoloji gibi kelimeleri kullananlara versiyon kaç, yükseltme var mı gibi sorular sormalıyız ki hangi aşamada olduğunu öğrenelim. Latife yapılacak bir dönemde değiliz…