İslam’ın ilk kıblesi.
Çevresi mübarek kılınan mekân.
Mi’raç durağı.
Resul-i Ekrem (a.s)’ın özel olarak ziyaret edilebileceğini bildirdiği üç mescitten birisi: “Mescid-i Aksa”..
Bugün tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor.
Kudüs’ün gerdanlığı, Mescid-i Aksa 1967 yılından beri İsrail’in işgali altında.
Gittikçe işgal yönetimi ilhak siyasetini genişletiyor. Adım adım, Doğu Kudüs ilhak edilmekte, Mescid-i Aksa isezaman ve mekân açısından bölünme tehlikesiyle karşı karşıya.
Elli yıldır İsrail yönetimi, Kudüs’te Müslüman varlığını her türlü şiddet yoluyla göçe zorlamakta..Müslümanlar emlaklarını yüksek meblağlarla ya satmak ya da imar politikaları oyunlarıyla yıkılma tercihleriyle baş başa bırakılmakta..BM’lerin kararları ve uluslararası hukuk hiçe sayılarak işgal edilmiş Filistin topraklarında yeni yerleşim yerleri kurulmakta, olabildiğince Müslüman nüfus azaltılmakta, böylece işgal yasal hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Asıl mesele, Kudüs’ün İslami kimliğini silmek ve Müslüman varlığına son vermektir.
Bu iş BeyrutKasabı Şaron’un Mescid-i Aksa’ya girme girişimiyle başladı. Birinci intifadanın tarihidir, bu.
Bunun akabinde, mescitte 24 saat nöbet tutan murabıtların üzerine ses ve sis bombalarının atılması devam etti.
Siyonist İsrail yönetimi önce Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da ezan okumayı yasakladı, şimdi de Cuma namazının kılınmasını engellediler. Abluka hala sürüyor.
Din ve vicdan özgürlüğü bir insan hakkıdır. İbadet özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı çıkan Filistinli Müslümanların üzerine bomba ve kurşunlar yağdırılıyor. Üç kardeşimiz şehit düştü, yüzlerce Müslüman da yaralı.
Harem-i Şerif’in Mescid-i Aksa’ya açılan kapılarına X-ray cihazları yerleştirildi. Bunun manası, burası bizimdir ve kontrolü de bize aittir, demektir. Bu zulme direnen Müslüman kadın, çocuk ve gençlerin üzerine en acımasız bir şekilde ölüm kusulmaktadır. Müslümanlar Özyurtlarında garip ve parya durumuna düşürülmek istenmektedir.
Bütün bir İslam âleminde Müslüman halklar ayağa kalktı.
Bu olay karşısında sesini yükseltmeyen İslam âleminin yöneticileri ne zaman ses verecekler?
Unutmayalım ki, Kudüs düşerse, bütün bir İslam âlemi düşer. Kudüs özgürleşirse, bütün bir İslam âlemi özgürleşir.
Bugün kimin neye gücü yetiyorsa, Kudüs ve Mescid-i Aksa için onu yapmalıdır. Yarınlar, geç olabilir.