Göklerde yapılıp yere indirilen şehir Kudüs…
Kudüs, Peygamber kokulu şehir…
Hz. Ömer’in mirası Kudüs… S
elahaddin Eyyubi’nin şehri….
Ve Yahudilerin, Hristiyanların, Müslümanların şehri…
Surlarını Kanuni’nin yaptırdığı, burçlarında ay-yıldızın dalgalandığı Osmanlı’nın şehri… Tüm farklılıkları uyum içinde yaşatan Osmanlı’nın….
Kudüs bugün İsrail’in başkenti olma yolunda… Malum ABD Başkanı Trump tarafından elçiliğin Kudüs’e taşınacağı ilan edildi… Yani İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıdıklarını beyan ettiler…
Bu kararın Müslüman coğrafyada tepki çekeceği, barış yerine savaşın dilinin hakim olacağı, ABD açısından İslam dünyasında itibar kaybı yaşanacağı tahmin edilmeden böyle bir kararın alındığına inanmak gerçekçi değil. Yani Trump denilen bir deli çıktı, ben Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyorum, elçilik binamı da oraya taşıyorum demesiyle olacak iş değil…
Alınan karar basit bir elçilik taşınmasından ibaret değildir. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasından da ibaret değildir… 1. Dünya Savaşı sonrası paylaşılmış ve bu paylaşıma uygun olarak haritaları çizilen, bu çizilmiş haritalar üzerinden 2. Dünya Savaşı sonrası yeni güç ve nüfuz sahiplerinin dahil olduğu, SSCB’nin yıkılması ve Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra yeniden güç mücadelelerine sahne olan bir coğrafya… Yeni mücadele sonrasında haritaların değişeceği, kökü ve mazisi olmayan devletçiklerin daha da küçüleceği yıllardır yazılıp çizilmekte… Kudüs kararı, bu arka plan düşünülmeden alınacak bir karar değildir…
Dünyadan tepkiler!
Suudilerden bir tepki gelmedi. Suudilerle yapılan silah anlaşması, veliaht prens değişikliği, yolsuzluk adı altında Suud’un yeni politikalarına karşı çıkabilecek güç odaklarının tasfiyesi… Suudi Arabistan bölgede ABD-İsrail için yeni yükselen değer! İran ile bile savaşmaya hazır…
İran. Zaten baştan beri İsrail tarafından düşman kabul edilmekte, yaptırımlar uygulanması talep edilmektedir. Hatta bu yaptırımların İran’a savaş açmak dahil en ileri boyutta uygulanması İsrail’in en yetkili ağızlarından söylenebilmektedir. İran’ın tepkisinin önemi bulunmamaktadır.
Zaten önce İran’a alan açarak yahut alan açmasın müsaade edilerek tüm Körfez ülkeleri üzerinde İran korkusu oluşturuldu, şimdi o korku üzerinden ABD-İsrail ittifakına ram olmaları isteniyor. Hem de büyük servetler ödeyerek… Tam bir mafya tarzı… önce birileri ile korkut sonra güvenliği sağlama adı altında haraç al…
İsrail Müslümanların kırmız çizgisidir… R. Tayyip Erdoğan
Türkiye dışında dünyadan ciddi bir tepki yok. Türkiye de bu karara karşı elinden geldiğinde başta İslam ülkeleri olmak üzere Rusya ve diğer büyük güçleri karara karşı çıkmaları için ikna etmeye çalışıyor. Gücü yetecek mi bilmiyoruz.
Asıl mesele Kudüs’ü gösterip başka yerlerle ilgili değişiklikler mi yapılacak? Cambaza bak mı diyorlar…. Coğrafyamızda atılan her adımda bir ülke, yönetim veya bir bölge kaosa sürükleniyor..
Bu ve benzeri sorunların çözümü önce güçlü olmaktan geçiyor. Türkiye’nin güçlü olması çoğu sorunu doğmadan halledecektir. Herkesin Türkiye’nin güçlü olması için çalışması gerekiyor.