Yunanistan’daki kriz haberleri ne dünya gündeminden ne Türkiye gündeminden düşüyor…
Adamları o kadar acındırdılar ki bu yılki fıtr sadakalarını göndersek yeridir… O denli büyük bir algı oluşturdular dünya üzerinde… Haklıdırlar, krizleri yakinen bilen tanıyan bir Milletin evladı olarak hallerini anlayabiliyoruz…
Duyunca hayretler içinde kaldım; tıpkı dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in ödeyemediği IMF taksidi 800 milyon dolar için ABD kapılarına koştuğunu duyduğumdaki gibi…
Yunan ekonomisinde krizin büyümesinde derinleşmesinde etkili olan rakam; 1 milyar 600 milyon dolarmış… Yani Konya’ya yapımı düşünülen Metro’nun maliyeti kadar… Yani üçüncü köprüden, üçüncü havalimanından çok çok az bir meblağ için… Yani Türkiye’nin en küçük illeri Ağrı’ya, Hakkari’ye yapılacak 2015 yılı yatırımları kadar bir rakam… Örnekleri yüzlerce çoğaltabiliriz. Tabi bu örnekler komşuyu aşağılayıp hadi oturup gülelim diye değil.
Türkiye’nin kazanımlarını en iyi anlatan ve bir kez daha hatırlatan örnekler…
Yunanlıların başına gelen herkesin başına gelebilir… Koalisyonlu günler bekliyor ya bizi, bizim bile…
Türkiye’nin menfaatleri yönünde bugüne kadar pek bir sözünü duymadığımız HDP’li vekilin ‘Yunanistan’a bu parayı Türkiye versin’ sözü de aslında gerçeklikten uzak ancak Türkiye’nin geldiği noktanın itirafı açısından önemli bir söz olarak nitelendirilmeli…
Altında yatan ukalaca psikolojiyi düşününce hatta, ‘Başka partiye ne diye oy verirsin’ diyesi bile geliyor insanın…
….
Adam çıkmış ilkelerimiz var onların etrafında toplanmalıyız diyor. Diğeri çıkmış bizim kırmızı çizgilerimiz var diyor…
Ya siz onur yürüyüşüne katılmış bir partinin ahvadısınız…
Ne ilkesi, ne kırmızı çizgisi…
….
Konya’nın ihracatı yine düşmüş. Acil önlemler, yeni pazarlar, yeni sektörler vs. bulunup yeni bir strateji geliştirilemezse 15 milyar dolar bir hayal olarak kalacak. Tabi Türkiye’nin 500 milyar dolarlık hayalide…