KPSS 2022 sınavı ile ilgili yaşananların büyük bir skandal olduğunu söylememize gerek yok herhalde…
Milyonlarca insanın kaderini bağladığı KPSS'de, çoğu sorunun bir yayınevinin kaleminden çıktığı görüldü.
Yediiklim Yayıncılık test kitaplarında sorulan soruların; noktası, virgülü, cevap şıkları ile bile bire bir KPSS’de yer alması haklı olarak sınava giren adayları delirtti.
Adayların bu tepkilerine ÖSYM iki saat içinde cevap verdi, verebildi. Ama ne açıklama…
"Bazı sınav sorularının bir yayınevinin deneme sınavı sorularıyla aynı olduğuna ilişkin sosyal medya platformlarında ortaya atılan iddiaların incelemelerimiz neticesinde asılsız olduğu anlaşılmıştır."
Sınava şaibe bulaşmasına sebep olan ÖSYM’nin 2 saatte nasıl bir inceleme yapıp da iddiaların asılsız olduğu sonucuna vardığını herkes gibi ben de merak ettim.
Açıklamanın ardından sınava giren adaylar haliyle ÖSYM’ye ‘aklımızla alay etmeyin’ tepkisini gösterdi.
İş yine başa düştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 KPSS ile ilgili Devlet Denetleme Kuruluna inceleme talimatı verdi. Aynı gece de ÖSYM Başkanı Halis Aygün’ü görevden aldı.
Kısacası; ÖSYM yalanladı, Yediiklim Yayınevi 'tesadüf' dedi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise olaya el koydu, inceleme talimatı verdi.
Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı ise, ilk incelemelerde KPSS sorularıyla ilgili problemli bir durumun olduğunu ve raporun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a arz edileceğini söyledi.
Çok çarpıcı gelişmeler…
İddialar muhakkak iyi araştırılmalı ve varsa bir usulsüzlük mutlaka sorumlular-suçlular tespit edilip gereği yapılmalı.
Sadece Halis Aygün’ün görevden alınması da yetmez; soruları hazırlayan komisyon, ÖSYM’de sınav sürecinin içindeki yetkililer, iddiaların asılsız olduğunu ÖSYM adına açıklayan, açıklanmasını isteyen kişiler, hatta bence ÖSYM’nin tüm yöneticileri görevden alınmalı.
Suçlular ve ihmali olanlar hakkında hukuki süreç başlatılmalıdır. Hiçbir adayın mağduriyet yaşamasına meydan verilmemelidir.
Birçok insanın aklında maalesef soru işareti var. Bence sınav iptal edilmelidir. Tahminimce öyle bir gelişme de yaşanacaktır…
Açıkça ortada bir mağduriyet söz konusu. Sınava giren her kesim için kafa karıştırıcı gelişmeler mevcutken hem bu hafta sonu yapılacak olan A grubu sınavı hem de eylüldeki ÖABT sınavı da ertelenmelidir.
İnşallah en kısa sürede bu olay açığa kavuşur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olaya el koyması önemlidir. Sorumlular elbette hesabını verecektir.
Gençlerin devletine olan güvenini sarsan bu skandalla ilgili alınacak çok ders var, sorulacak çok soru var!
Muhalefetin özellikle gençlere oynadığına ve politikasını gençler üzerinden yürüttüğüne hepimiz şahit oluyoruz. Böyle bir denklemde bu skandalın siyasi açıdan kime yarar, kime zarar sağladığını da bir düşünmemiz lazım.
Böyle kritik bir süreçte olacak iş miydi şimdi bu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan; kurumlarına, kurumların başındaki başkanlarına, müdürlerine, bürokratlarına hiç mi güvenemeyecek?
Her işi hakkıyla yapıyorlardır diyerek bir gün bile kafası rahat edemeyecek mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan sizlere o makamları veriyor ama siz görevlerinizi layıkıyla yapmıyorsunuz!
Hele böyle kritik bir süreçte hiçbir bürokratın koltuğunda yayıla yayıla rahat oturmasının affı olmaz. Hata yapanın gözünün yaşına bakılmaması gerekiyor.
Yoksa vatandaşın sürekli söylediği şey doğru mu? Erdoğan'ın altını oymak için devlet içinde hummalı bir çalışma mı var?
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ının vereceği müjdeleri muhalefete sızdırıp, etki ajanlığına soyundular şimdi de itibar suikastına alan açtılar!
Bu iş daha çok su götürür. Ama şimdi asıl acil olan sınavın iptali ve önümüzdeki haftalardaki sınavların ertelenmesidir…